Anasayfa » Çevre » TEMA VAKFI HERKESİ TEMASTA OLMAYA DAVET EDİYOR

TEMA VAKFI HERKESİ TEMASTA OLMAYA DAVET EDİYOR

TEMA Vakfı organik ve iyi tarım uygulamalarının yaygınlaşması için mesafeleri ortadan kaldırarak üreticileri, tüketicileri ve diğer ilgi gruplarını TEMA Sürdürülebilir Tarım Ağı’nda buluşturuyor.
TEMA Vakfı, sürdürülebilir tarım uygulamalarını yaygınlaştırmak ve bu konuda farkındalık sağlamak amacıyla “TEMA Sürdürülebilir Tarım Ağı”nı (TEMASTA) hayata geçirdi. Bilgi alışverişi yapma olanağı tanıyan internet tabanlı platform ve bilgilendirici web sitesinden oluşan TEMASTA, yayına başladı. Platforma “temasta.tarimtema.org”, web sitesine ise “www.tarimtema.org” adreslerinden erişilebiliyor.
Sürdürülebilir tarım uygulamalarını yaygınlaştırmayı hedefliyor
Konuyla ilgili konuşan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Kimyasal gübre ve pestisit kullanımı gibi yanlış tarım uygulamaları tarım alanlarının ve tüm canlıların zarar görmesine neden oluyor. TEMA Vakfı olarak bu konuya sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla çözüm getirilmesini zorunlu görüyoruz. Çünkü bugünün ve gelecek nesillerin gıda ihtiyacının karşılanabilmesi ancak toprak ekosisteminin ve çevrenin korunmasıyla mümkün. Bu kapsamda ortaklarımızla birlikte, Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından Sivil Toplum Diyaloğu Programı altında desteklenen “AB-TR Sürdürülebilir Tarım Ağı Projesi”ni başlattık. Bir yıldan uzun bir süredir yaptığımız çalışmaların sonucunda da TEMASTA’yı kurduk. TEMASTA ile üreticileri, tüketicileri ve tüm ilgi gruplarını bir araya getirmeyi, sürdürülebilir tarım uygulamalarını geniş kitlelere yaymayı hedefliyoruz. Bu sebeple herkesi TEMASTA’ya üye olmaya davet ediyoruz” dedi.
Paydaşların görüşleri alındı
Projenin hazırlık sürecinden söz eden TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı, “Çalışmalarımıza paydaşlarla toplantılar yapıp görüşlerini alarak başladık. Bu sayede TEMASTA’yı kullanıcıların ihtiyaçlarına göre kurgulama imkanına kavuştuk. Sürdürülebilir tarımla ilgili her kesimin buluşacağı, bilgi edinip paylaşabileceği, iş birliği yapabileceği internet tabanlı bir ortamı kullanıma açtık. TEMASTA; üreticiler için destekler, mevzuat, hava raporları, dünyada uygulanan yeni yöntemler ve kullanıcıların iletişim bilgileri gibi sosyal ağ kurmaya yönelik içerikleri merkeze alıyor. Tüketicilerin sağlıklı ve çevre dostu gıda üretimi yapan üreticiye erişimini de kolaylaştıran ağ, sürdürülebilir tarım uygulamalarını odağına alan faaliyetlerin ve etkinliklerin duyurulmasına olanak tanıyor. Ayrıca tarimtema.org web sitesiyle üreticilere sürdürülebilir tarıma geçiş konusunda bilgiler vererek, tüketicilerin neden sürdürülebilir tarım ürünleri tüketmeleri gerektiği ve bu ürünleri nasıl tanıyacakları konusuna da ışık tutuyor” dedi.
TEMASTA’ya üye olmak çok basit
Öncelikle temasta.tarimtema.org adresine giriliyor. Sonra “kayıt ol” veya “sosyal medya hesabınla bağlan” seçeneğinden hesap ve profil bilgileri dolduruluyor. Son olarak profil fotoğrafı seçiliyor, kolayca ve ücretsiz olarak üye olunuyor.

Editöre not:
Sürdürülebilir tarım uygulamalarının faydaları
Endüstriyel tarımın yol açtığı sorunlar sürdürülebilir tarım yöntemleriyle çözüme kavuşturulabilir. Sürdürülebilir tarımın faydaları:
• Toprak sağlığını koruyarak verimliliği artırır,
• Su varlıklarının sürdürülebilir kullanımını sağlar,
• Gelecek nesillerin gıda hakkını gözetir,
• Dışa bağımlı girdi kullanımını azaltarak maliyetleri düşürür,
• Sera gazı salımını düşürür,
• İnsan sağlığını korur,
• Hayvan refahına önem verir,
• Tarladan sofraya izlenebilirlik sağlar.
Endüstriyel tarımın toprağa ve canlı yaşamına verdiği zararlar
Toprak, besin döngüsündeki rolü ve su üretim hizmetleriyle insanlar dâhil tüm kara canlılarının yaşam alanını oluşturması ile yaşam kaynağıdır. Bir kaşık sağlıklı toprakta dünyadaki insan sayısından fazla canlı bulunmaktadır. Bugün üretilen gıdaların %95’i topraktan gelmektedir. Gıda üretiminin dışında diğer tüm endüstri ürünlerinin kaynağı tarım ürünlerine dayanmaktadır, dolayısıyla topraktan gelmektedir. Ancak, endüstriyel tarım uygulamaları toprakları yorarak, toprakların sunduğu ekosistemi hizmetlerin azalmasına yol açmaktadır.
Endüstriyel tarım uygulamaları kapsamında yapılan yoğun toprak işlemesi nedeniyle örtüsüz kalan topraklar yağmur ve rüzgâr ile kolaylıkla taşınır hale gelerek, erozyona uğramaktadır. Dünyada ekili alanların %40’ında, Türkiye’de ise %59’unda erozyon görülmektedir. Toprağın 0-25 cm’lik kısmı topraktaki organik maddenin ve bitki besin maddelerinin en fazla olduğu yerdir. Erozyonla kaybedilen de bu verimli üst topraktır. Toprakta organik madde miktarının %1,4’ten %0,9’a düşmesi, tahıl üretiminde %50 verim kaybına neden olmaktadır.
Tarım uygulamalarında kullanılan kimyasal gübreler ile mantar ve böceklere karşı pestisit olarak isimlendirilen kimyasallar, topraktaki biyoçeşitliliğin kaybolmasına, zamanla verimsizleşmesine sebep olmaktadır. Verim azaldıkça da kimyasal gübre kullanımları artmaktadır. Tarımda kullanılan kimyasal gübreler gıdalarla insan ve hayvan vücuduna taşınarak kan hücrelerinin solunum yapma kapasitesini düşürdüğü gibi mikroorganizma faaliyetleri sonucu kanserojen etkisi olan maddelere dönüşmektedir. Araştırmalar kullanılan gübrenin en fazla %49’unun hayvanlar ve bitkiler tarafından kullanılabildiğini göstermektedir. Geri kalanı ise toprağı ve suları kirletmektedir.
Pestisitlerin ise her yıl 200.000 insanın ölümüne neden olduğu tahmin edilmektedir. Halen dünyada 17.000’den fazla pestisitin satışı olduğu bilinmektedir. Dünyada ve Türkiye’de pestisit kullanımı 1990 yılına göre iki kat artmıştır. Pestisitler tarım ürünlerinin üzerinde kaldığı gibi yıkamakla da uzaklaştırılmaları mümkün olmayabilmektedir. Kontrol sürecinden geçmemiş tarım ürünlerinde pestisit kalıntısı olma riski oldukça yüksektir. Gıdalarla alınan pestisitler bağışıklık sistemini baskılayabilir, sinir sistemi hastalıkları ile göğüs ve diğer kanser hastalıklarına sebep olabiliyor. Kalıntılar anne sütü aracılığıyla bebeklere kadar ulaşabilmektedir.
Tarım Ağı Nedir?
Günümüzde dijitalleşmenin etkileri tarımda da görülüyor. Tarım ağı, tarımdaki geleneksel ve yerel bilgiyi teknolojiyle birleştirerek, çiftçilerin doğa-dostu, yenilikçi yöntemlere ve bilimsel bilgilere erişimini sağlayan bir köprüdür. Tarım ağları, üretim süreçleri için önemli olan kuraklık, zararlı, hastalık gibi konularda sağladığı bilgilerle çiftçilerin verim ve karlılıklarını arttırmaya yardımcı olmaktadır.
Sivil Toplum Diyaloğu Programı Hakkında
Sivil Toplum Diyaloğu Programı, Türkiye ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerden sivil toplum kuruluşlarının ortak bir konu etrafında bir araya gelerek, toplumların birbirini tanımaları, karşılıklı bilgi alışverişinde bulunmaları ve kalıcı diyalog kurmalarını sağlayan bir platform olarak geliştirildi.
Avrupa Birliği katılım öncesi mali yardım aracı (IPA) kapsamında Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği tarafından ortak finanse edilen Sivil Toplum Diyaloğu Programı, Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından yürütülüyor. Merkezi Finans ve İhale Birimi’nin sözleşme makamı olduğu program 2008 yılından beri farklı tema ve sivil toplum kuruluşlarını kapsayacak şekilde hayata geçiriliyor.
Sivil Toplum Diyaloğu Programı Dördüncü Dönemi Hakkında
Türkiye’nin de dahil olduğu 21 farklı ülkeden 200’ün üzerinde kuruluş bir araya gelerek 80 diyalog projesini hayata geçiriyor. Enerji; çevre; adalet özgürlük ve güvenlik; tüketicinin ve sağlığın korunması; bölgesel politika ve yapısal araçların koordinasyonu; iş kurma hakkı ve hizmet sunumu serbestisi; işletme ve sanayi politikası; tarım ve balıkçılık; eğitim alanlarında geliştirilen projelere yaklaşık 11 milyon Avroluk mali destek sağlanıyor. Böylelikle diyalog projelerine bugüne kadar verilen toplam destek 42,5 milyon Avroyu aşıyor. AB’nin 9 politika alanına yayılan projeler ile birlikte tüm Programda ulaşılan ortaklık sayısı yaklaşık 600‘e ulaşıyor.
Sivil Toplum Diyaloğu Programı ile ilgili daha ayrıntılı bilgi içinwww.siviltoplumdiyalogu.org sayfasını takip edebilirsiniz.

Paylaş