Muğla Çevre Platformu’nun 1.yaş toplantısı Akyaka’da Yücelen Otel’de yapılırken, aynı yerde ve saatlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın düzenlediği ‘Akyaka’nın Dünü, Bugünü ve Yarını’ başlıklı Arama Konferansı vardı.
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP); Aralık 2016’da Doğal Sit Alanlarındaki derecelendirme değişikliğine karşı çıkan, Muğla’nın çeşitli sivil toplum örgüt temsilcilerinden oluşan yaklaşık 75 kişiyi ile Akyaka’da kurulmuştu.
MUÇEP, 1 yıllık süreçte çeşitli etkinlik ve görüşmelerle doğal sit derecelerinin değiştirilme biçimine ve uygulanması halinde,özellikle kıyılarda yapılaşmanın önünün açılacağına dikkatleri çekti. Platform üyeleri, 9 Aralık’ta yaptıkları toplantının ardından Yücelen Otel’in sahilinde bir de basın açıklaması yaptı. “Muğla Cennet Kalsın” diye slogan atan topluluğa, bir süre sonra sivil polisler müdahele ederek, basın açıklamasının ve sloganların sonlandırması uyarısında bulundu. Platform üyeleri, zaten bu arada açıklamayı sonlandırmışlardı. Grup, sorunsuz olarak dağıldı.
ŞEFFAFLIKTAN UZAK YENİ ADIMLAR ATILIYOR
Platform adına basın açıklamasını okuyan Zeynep Gündüzyeli “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bir gayrımenkul şirketine hazırlattığı ve adeta devlet sırrı gibi gizlediği ‘Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu’na dayanarak Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin koruma dereceleri düşürüldü. Onaylanan Gökova paftası ile artık Akyaka Özel Çevre Koruma Bölgesi olmaktan çıkarıldı. Bu girişimin durdurulması için Muğla Mimarlar Odası’nın Yürütmeyi Durdurma talebi ile açtığı, bizlerin de takipçisi olduğu dava devam ederken, ne yazık ki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı halkın katılımından, şeffaflıktan uzak yeni adımlar atmaya devam ediyor.” Diyerek, bakanlığın düzenlediği ‘Akyaka’nın Dünü, Bugünü ve Yarını’ başlıklı arama konferansına değindi.
AKYAKA ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ DIŞINA ÇIKARILDI
Gündüzyeli “Bugün Akyaka’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından düzenlen bu vizyon çalışması öncesinde, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün Bodrum’da gerçekleştirdiği bilgilendirme toplantısında Akyaka için de ‘güzel projeler’ hazırladıkları bilgisi verilmişti. Bu da Bakanlığın bir çok uygulamasında gördüğümüz gibi, her şey olup bittikten sonra yapılan bir bilgilendirme idi. Özetle Akyaka için süreç şu şekilde işletildi: önce, halkın haberi dahi olmadan Akyaka Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin dışına çıkarıldı. Akyakalıların kendi oluşturdukları vizyon ve sakin kent statüsü yok sayılarak kendilerinden habersiz bir takım projeler hazırlandı. Bugün burada çoktan hazır olduğunu duyduğumuz projelere uygun bir vizyon oluşturulmaya çalışıldığını anlıyoruz. Böylesi bir çalışmanın olmazsa olmaz paydaşları olması gereken, doğa koruma alanında çalışan yerel sivil toplum örgütlerinin yok sayılmasını oldukça manidar buluyoruz. Akyaka’da ekoloji alanında faaliyet gösteren bileşenlerimizin toplantıya temsilci gönderebilmesi, ancak bizlerin sorgulaması sonucunda gerçekleşebildi. Akyaka’nın Özel Çevre Koruma Bölgesi statüsünü geri veriniz.” Diyerek, yerel yönetim ve hükümete de seslendi:
“Akyakalıların kendi vizyonu var, yerel iradeye saygı gösteriniz. Ula Belediye Yönetimine de şu çağrıyı yapıyoruz: Sakin Kent eylem planlarının Akyakalıların etkin katılımı ile birlikte oluşturulması için gerekeni yapınız. Ula Kent Konseyii’nin kurulmasını artık daha fazla geciktirmeyiniz.
Hükümet yetkililerine sesleniyoruz; Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin etkin korunabilmesi için yerinden yönetim şarttır. Akyakalıların ellerinden alınan yerinden yönetim hakkını iade ediniz.”
İki bölümde gerçekleşen toplantıda Akyaka Azmak Belgeseli izlenilerek, Onaylanan Gökova Paftası’nın Gökova’ya etkileri Serdar Denktaş ve Prof.Dr. Tanay Sıdkı Uyar tarafından COP23 –Bonn İklim Değişikliği Konferansı ve Türkiye’ye etkileri anlatıldı. Platorm üyeleri 1.yaş pastalasını kesmenin ardından, Akyaka’da 48-01 adlı restoranda gönüllerince eğlendiler.
Muçep’in basın açıklamasının tam metni şöyle:
VİZYONUMUZ VAR BİZİM !
VİZYONUMUZ TEK BİZİM !
Akyaka bugün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın düzenlediği, ‘Akyaka’nın Dünü, Bugünü ve Yarını’ başlıklı Arama Konferansı ile ilginç bir toplantıya ev sahipliği yapıyor. Muğla Çevre Platformu’nun kuruluşunun birinci yıl dönümünde düzenlediği Akyaka Buluşması’nın yine bugüne rastlaması da ilginç bir tesadüf oldu. ÇŞB’nin Akyaka’ya yeni bir vizyon belirleme girişimine ilişkin Muğla Çevre Platformu ve Akyaka bileşenleri olarak görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.
Akyakalıların bir vizyonu zaten var :
Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin kalbindeki Sakin Kent Akyaka, ekolojik zenginliği, olağanüstü doğal güzelliği ve özgün mimarisi ile dünyanın gözünün üstünde olduğu bir beldedir.
2008 yılında örgütlü ve örgütsüz çok farklı kesimlerden Akyakalıların katılımı ile Akyaka Vizyonu çalışması yapıldı. Bu çalışmada katılımcıların ortaklaştığı nokta, sahip olduğumuz değerlerin mutlaka korunması ve gelecek kuşaklara koruyarak devredilmesi yönünde idi. Akyaka Vizyonu şu şekilde ifade edildi: ‘Doğaya saygılı, mimari yapısını koruyan, hizmet altyapısı güçlü, sürdürülebilir ve alternatif turizme odaklı, insanların birlik ve beraberlik içinde hareket edebildiği bir Akyaka’. Sonrasında, Akyaka
Kent Konseyi’nin öncülüğünde katılımcı bir süreçte Akyaka Yerel Yönetim İlkeleri oluşturuldu ve bu belge, 2009 yerel seçimleri öncesinde tüm başkan adaylarının birlikte imzalaması ile Akyaka Yerel Yönetim Sözleşmesi’ne dönüştürüldü.
Akyaka Vizyonu, Akyaka Belediyesi, Akyaka Kent Konseyi ve tüm yerel sivil toplum örgütleri ve halk tarafından sahiplenildi. 2009 yılında Akyaka Vizyonu’nu gerçekleştirmek üzere Kent Konseyi öncülüğünde yürütülen çalışmalarla Uluslararası Sakin Kentler Birliği’ne (Cittaslow) üye oldu. Üyelik öncesinde yirmiden fazla halk toplantısı gerçekleştirildi ve sakin kent anlayışının ne olduğu, Akyaka Vizyonu’nun gerçekleştirilmesi için ne kadar uygun bir çerçeve oluşturduğu anlatıldı. Akyaka’nın Birliğe üyeliğine katılım kararı bu çalışmaların sonunda yapılan referandumla alındı. Yüksek katılımlı referandum sonucunda Akyakalılar %90 gibi büyük bir çoğunlukla Uluslararası Sakin Kentler Birliği’ne katılmaya karar verdiler. Nihayet üyelik süreci başlatıldı ve başarıldı.
Doğanın, kültürel değerlerin korunması adına yerelden yürütülen tüm bu katılımcı çalışmalar, yerel demokrasinin güzel örnekleri olarak Türkiye gündeminde yer tuttu. Akyaka Referandumu, Uluslararası Sakin Kentler Birliği tarafından da haberleştirilerek dünyanın diğer sakin kentlerine örnek gösterildi.
Akyaka Vizyonu’nun önündeki engeller
Ne yazık ki,
sonraki süreçte rüzgarlar ters esmeye başladı. Değişen yerel ve merkezi politikalarla bu olumlu gelişmelerin önüne geçildi. Önce Büyükşehir Yasası ile Akyaka Belediyesi kapatılarak Akyakalıların yerinden yönetim hakları ellerinden alındı. Sakin kent kriterlerine uygun eylem planlarının hazırlanması yönünde yerel sivil toplum örgütlerinin girişimleri sonuçsuz kaldı. Bugün artık Akyaka, oluşturduğu vizyondan ve Sakin Kent anlayışından her geçen gün uzaklaşan, yaşam kalitesinin sürekli kötüleştiği, doğal ve ortak yaşam alanlarının her geçen gün daha fazla tehdit altına girdiği bir süreci yaşıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bir gayrımenkul şirketine hazırlattığı ve adeta devlet sırrı gibi gizlediği ‘Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu’na dayanarak Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin koruma dereceleri düşürüldü. Onaylanan Gökova paftası ile artık Akyaka Özel Çevre Koruma Bölgesi olmaktan çıkarıldı. Bu girişimin durdurulması için Muğla Mimarlar Odası’nın Yürütmeyi Durdurma talebi ile açtığı, bizlerin de takipçisi olduğu dava devam ederken, ne yazık ki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı halkın katılımından, şeffaflıktan uzak yeni adımlar atmaya devam ediyor.
Bugün Akyaka’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından düzenlen bu vizyon çalışması öncesinde, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün Bodrum’da gerçekleştirdiği bilgilendirme toplantısında Akyaka için de ‘güzel projeler’ hazırladıkları bilgisi verilmişti. Bu da Bakanlığın bir çok uygulamasında gördüğümüz gibi, herşey olup bittikten sonra yapılan bir bilgilendirme idi. Özetle Akyaka için süreç şu şekilde işletildi: önce, halkın haberi dahi olmadan Akyaka Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin dışına çıkarıldı. Akyakalıların kendi oluşturdukları vizyon ve sakin kent statüsü yok sayılarak kendilerinden habersiz bir takım projeler hazırlandı. Bugün burada çoktan hazır olduğunu duyduğumuz projelere uygun bir vizyon oluşturulmaya çalışıldığını anlıyoruz. Böylesi bir çalışmanın olmazsa olmaz paydaşları olması gereken, doğa koruma alanında ç
alışan yerel sivil toplum örgütlerinin yok sayılmasını oldukça manidar buluyoruz. Akyaka’da ekoloji alanında faaliyet gösteren bileşenlerimizin toplantıya temsilci gönderebilmesi, ancak bizlerin sorgulaması sonucunda gerçekleşebildi.
Doğa koruma alanları üzerinde yürütülen tüm bu ‘yeniden değerlendirme’ çalışmalarında Muğlalıların güvenini temelden sarsan olguları da bir kez daha anımsatmakta yarar görüyoruz:
Sayın Bakan Özhaseki, 27 Temmuz’da Muğlalılara kesinleşmiş hiçbirşey olmadığını söylemişti. Sayın Bakanın aslında 8 ay önce Gökova ile ilgili planları onayladığının ortaya çıkması ile Bakanlık adına bölgemizde yapılan tasarruflar temelden sorgulanır hale geldi. Muğlalılara doğruyu söylemeyen ve bu konuda henüz bir açıklama yapmayan Sayın Bakanın Muğlalılara bir özür borcu olduğunu da düşünüyoruz. Doğa koruma alanlarının yeniden değerlendirilmesinin dayandırıldığı ‘Muğla Ekolojik Temelli Bilimsel Araşırma Raporu’nun bir gayrımenkul şirketine hazırlatılmış olması zaten çalışmanın bilimsellik iddiasına gölge düşürmüştü. Bu raporun devlet sırrı düzeyinde halktan gizlenmesi ve hala kamuoyu ile paylaşılmamış olması, sürecin şeffaflık ve katılımcılıktan uzak, ulusal ve uluslararası sözleşmelere aykırı olarak yürütülmesi bu çalışmayı topyekün kabul edilemez kılmıştır.
Akyaka Vizyonu’nu gerçekleştirmek için çağrı
Bizler Vizyonumuza, Akyaka’nın ÖÇK Bölgesi statüsüne, Cittaslow üyeliğine, Akyaka’nın kazanılmış ulusal ve uluslararası statülerine sahip çıkmaya devam edeceğiz. İlgililere sarsılan güvenin yeniden kurulabilmesi için şu çağrıda bulunuyoruz:
Akla, vicdana, bilimsel etiğe, ulusal, uluslararası hukuka aykırı bir süreçte hazırlanan doğa koruma alanlarının yeniden değerlendirmesi çalışmasını geri çekiniz.
Akyaka’nın Özel Çevre Koruma Bölgesi statüsünü geri veriniz.
Akyakalıların kendi vizyonu var, yerel iradeye saygı gösteriniz.
Ula Belediye Yönetimine de şu çağrıyı yapıyoruz: Sakin Kent eylem planlarının Akyakalıların etkin katılımı ile birlikte oluşturulması için gerekeni yapınız. Ula Kent Konseyi’nin kurulmasını artık daha fazla geciktirmeyiniz.
Hükümet yetkililerine sesleniyoruz; Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin etkin korunabilmesi için yerinden yönetim şarttır. Akyakalıların ellerinden alınan yerinden yönetim hakkını iade ediniz.
Kamuoyuna saygı ile duyururuz. 9.12.2017
Muğla Çevre Platformu