Anasayfa » Çevre » ODTÜ DE BODRUM’U SEÇTİ

ODTÜ DE BODRUM’U SEÇTİ

ODTÜ Mimarlık Fakültesi Öğrencileri Kocadon’u ziyaret etti.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mimarlık Fakültesi öğretim üyeleri ile son sınıf öğrencileri, Bodrum’daki Çatal Ada’da başlattıkları öğrenci projesi kapsamında Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’u makamında ziyaret etti.

ODTÜ Mimarlık Bölümü öğrencileri, Bodrum Turgutreis açıklarındaki Çatal Ada’da dostluk ve barış temasıyla Ege kültürünü araştırma merkezi ve müzesini de kapsayan açık alan düzenlemesi, kısmen kapalı alanlara sahip proje için düğmeye bastı. Çalışmalarıyla bölgeye sanatsal ve kültürel bir ivme kazandırılmasına da olanak sunacak olan ekip, Muğla Mimarlar Odası ile Mimarlar Odası Bodrum temsilciliğinin de destek verdiği proje kapsamında Çatal Ada’ya ve çevresine yapmış oldukları araştırma gezilerinin ardından, Başkan Mehmet Kocadon’u makamında ziyaret etti. Ziyarete, Prof. Dr. Celal Abdi Güzer ile Doç. Dr. Lale Özgenel, öğretim görevlisi Yeşim Hatırlı, araştırma görevlisi Nihan Büşra Aydın ve ODTÜ Mimarlık Bölümü son sınıftan 26 üniversite öğrencisi katıldı.  Muğla Mimarlar Odası Başkanı Osman Köseoğlu da ziyarette ODTÜ’lülere eşlik etti.

Bodrum’da üç gündür proje üzerinde çalışıp araştırma yaptıklarını ifade eden Prof. Dr. Celal Abdi Güzer, “Projemiz kapsamında yerel mimarlık örnekleri, iklim ve coğrafyayla ilgili konular var. Bir de tabi sınır olma, kapı olma meselesi var. Biz ODTÜ olarak bütün bunları birleştiren bir proje yapıyoruz. Bizim projemiz, Turgutreis’in karşısındaki Çatal Ada’da bir dostluk, barış projesidir. Ege kültürü araştırma merkezi ve müzesi, açık alan düzenlemesi, kısmen kapalı alanları da olan bir projedir. Buradaki hayalimiz şu: Özellikle bugünün gerilimli ortamında herkese ait olacak, herkes tarafından kullanılacak, bu anlamda gerilimlerden uzak duracak bir dostluk ve barış ortamı hazırlamak, Ege kültürü temasını öne çıkaracak bir yapılaşma yapmak. Bunun için de bu adayı seçtik çünkü biliyorsunuz ki adanın bir yanı Türkiye’ye öbür yanı da Yunanistan’a bakıyor. Bütün bu deniz yollarının birleşme noktasında bulunuyor. Öğrencilerimizin hepsi farklı projeler yapacaklar. Kimisi bu temanın altını çizebilir kimisi de Bodrum kültürünün altını çizebilir. Onları serbest bırakıyoruz. İlk gün Süha Hoca’nın kütüphanesinde bir toplantı yaptık bir beyin fırtınası… Sağ olsun Muğla Mimarlar Odası ile Mimarlar Odası Bodrum temsilciliğinin, ODTÜ Mezunlar Derneği’nden Murat, Teoman, Rana vesaire hepsinin katıldığı bir toplantıydı. Burada neler olur nelere olmaz diyerek farklı görüşler ortaya çıktı. Bilmediğimiz bazı şeylerin de altı çizildi. Ondan sonra ikinci gün araziye gittik, tekneyle adaya çıktık, gezdik, döndük. Oradan D-Marin’e gittik ve bize bir takım teknik bilgiler verdiler. Gelmeden bir gün önce de Semra Kutluay, bizim stüdyomuza geldi. Büyük vizyon altında Bodrum’da ne yapılmaya çalışılıyor, plan nedir, onun bileşkeleri nelerdir, dolayısıyla bizim hem lokasyonumuz hem konumuz bu planla nasıl örtüşür nasıl örtüşmez; bu tür konularda bize sağ olsun ki iki üç saatlik bilgiler verdi.  Sizin de bugün bize söyleyeceğiniz şeyler olabilir mi diye, şunlara dikkat edin diyebileceğiniz şeyler olabilir mi diye böyle kısa bir görüşmede bulunmak istedik. Hem de aynı zamanda sizi tanıyalım diye bugün buraya geldik.” dedi.

Başkan Kocadon: “Kentsel kimliğimizi koruyarak buralara geldik”

Öğretim üyelerine, öğretim ve araştırma görevlileri ile üniversite öğrencilerine çalışmalarında başarılar dileyen Başkan Mehmet Kocadon, “Özellikle Bodrum’u seçtiğiniz için çok mutlu oldum. Ben aranızdaki çoğu arkadaşın yaşı kadar neredeyse belediye başkanlığı yapıyorum; 18. sene bitiyor 19. seneye giriyorum. Bodrum 1. derece sürgün yeriydi. Öyle bir Bodrum’dan dönüp baktığımızda şuan Bodrum, Türkiye’nin tek markası ve dünyada bilinen tek markası. Bunda en büyük faktör de aslında insan faktörüydü ama ondan sonra, özellikle 1983 yılından sonra bizler, sizlerin sayesinde kentsel kimliğimizi koruyarak buralara geldik. Eğer bizler de diğer yerler gibi kentsel kimliğimizi koruyamasaydık, şimdi Bodrum da bitecekti. Oralarda turizm yükselirken bina boylarını da yükselttiler ancak birçok özelliklerini yitirdiler. O yerlere gittiklerinde insanlar şehre gelmiş gibi oluyorlar ama siz Bodrum’a geldiğinizde yine iki katlı binalarımızı görüyorsunuz. Bodrum’un kentsel kimliğini koruyalım derken yatırımcıya da gelmeyin demiyoruz tabi. Bodrum’un rantına değil, ben Bodrum’a yatırım yapıp burada da kalmak istiyorum diyenlere, Bodrum’ un doğasına, kültürüne sahip çıkacak olanlara kapımız her zaman açık. Çünkü ranta gelirlerse Bodrum biter. Bir başka Bodrum’u da her zaman bulurlar. Şu an Bodrum’un %33’ü yapılaştı. Hani Bodrum bitti diyorlar ya çünkü haber değeri yüksek olduğu için. Halbuki Bodrum’a hiçbir şey olmadı. Bodrum önümüzdeki 50 yıl içinde, Türkiye’nin gururu ve marka şehri olmaya devam edecek. Bakın öyle güzel yatırımlar geliyor ki, bu yatırımlar benim karakaşıma karagözüme gelmiyor. Hollywood’un en büyük en prestijli firması da dünyada ilk otelini Bodrum’da açıyor. Bodrum’u Bodrum yapan işte bu saydığım özellikleridir. Bizim büyüklerimizin misafirperver oluşu, medeni ve hoşgörülü oluşu, paylaşımcı ruhunun çok fazla olması bizi bugünlere getirdi. Biz de onlardan miras olarak aldığımız Bodrum’u çocuklarımıza, torunlarımıza bırakmak istiyoruz. Benim bunun dışında hiçbir amacım ve gayem yok.” dedi.

Ziyaretin son

Paylaş