Anasayfa » Çevre » “KUZEY EGE’DEN GÜNEY EGE’YE DAYANIŞMAYLA”

“KUZEY EGE’DEN GÜNEY EGE’YE DAYANIŞMAYLA”

Milas’taki orman kıyımlarına bir tepki ve destek de Kuzey Ege ormanları savunucularından, Kazdağları’ndan geldi.

Milas, Beçin ve Çamovalı’daki, içinde Denizcik adında küçük bir göl de bulunan kızılçam ağaçları ile kaplı 2 bin dönümlük dağ yamacındaki orman arazisi “endüstriyel plantasyon kurmak ve ormanı gençleştirmek” gerekçeleriyle geçtiğimiz günlerde orman görevlileri tarafından kesilmişti. “Milas’ta Ormanların kesimini durdurun” diyen Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Milas Meclisi Üyeleri , Beçin Çamovalı Sakinleri, İkizköy Çevre Komitesi,
Milas Kent Konseyi  üyelerinden bir grup Beçin’de bir basın açıklaması yaparak seslerini duyurmuşlardı.

“Anayasa’nın 169’uncu maddesine uygun olarak, orman içinde ormancılık faaliyetlerinin ormanı korumaya odaklanmasını ve özel işletmelerce tesisler kurulmasının önüne geçilmesini talep ediyoruz. Bizler Milas’ta yaşayan yurttaşlar olarak yetkilileri halk sağlığını tehlikeye atan, orman ekosistemine zarar veren uygulamalardan derhal vazgeçmeye, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı, Tarım ve Orman Bakanlığı’nı, Orman Genel Müdürlüğü’nü, Orman Bölge Müdürlüğü’nü orman ekosistemini korumak üzere gerekli önlemleri almaya davet ediyoruz.” diye özetlenebilen basın açıklamasına , aylardır yörede nöbet tutan ve çeşitli baskılara maruz kalan Kazdağları’ndan destek geldi: 

Video için aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz

https://youtu.be/s1NsgrtjZF8

Milas’ta Ormanların Kesilmesini Durdurun

Milas, Beçin ve Çamovalı’daki, içinde Denizcik adında küçük bir göl de bulunan kızılçam ağaçları ile kaplı 2 bin dönümlük dağ yamacındaki orman arazisi, Anayasa’da orman arazileri amaç dışı kullanılamaz diye belirtildiği halde, endüstriyel plantasyon kurmak ve ormanı gençleştirmek gerekçeleriyle kesilmektedir.
Anayasa’nın 169. maddesinde, “Devlet ormanları Devletçe yönetilir ve işletilir (…) Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz (…) Ormanlar amaçları dışında kullanılamaz (…) Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez (…)” denilmektedir.
Ancak Orman Kanunu’nun Anayasa’ya aykırı olarak değiştirilen 16, 17 ve 18. maddeleriyle kamu yararı adı altında orman alanlarının 29 yıl, 49 yıl, 99 yıl gibi uzun süreli olarak madencilik, enerji, altyapı, savunma sanayii ve eğitim yatırımları gibi ormancılık dışı kullanımlarına izin verilerek ormanlar özelleştirilmekte ve bu amaç dışı kullanım sürekli genişletilmektedir. Milas’ta ve Türkiye’nin farklı yerlerinde yapılan kesimlerin gerçek nedeni budur. Bu amaç dışı kullanımlarla daha fazla orman kesilecek, ormanlar ormanlık vasfını tamamen yitirecek, biyoçeşitlilik azalacak, yaban hayatının yok olması tehlikesiyle karşı karşıya kalınacaktır. Şu anda TBMM’nde görüşülmekte olan yeni kanun taslağı da bu amaç dışı kullanımlara yenilerini eklemekte, orman alanlarını daraltmaktadır.
Türkiye’de ormanlara sadece ekonomik kaynak olarak bakılması sonucu yaşanan ormansızlaşma sel, taşkın, heyelan, küresel ısınma, iklim krizi vb. felaketlerle bizlere geri dönmektedir. Orman Genel Müdürlüğü’nün 2019-2023 stratejik planında endüstriyel plantasyonun temel amacının “doğal ormanlar üzerindeki odun üretimi baskısının azaltılması” olduğu belirtildiği halde uygulama tersi olmuş; endüstriyel plantasyon ya da gençleştirme gibi artık ormancılık biliminde çok özel durumlar dışında kabul görmeyen yöntemlerle, doğal yaşlı ormanların sanayiye ucuz odun hammaddesi sağlamak üzere, kesilerek yerine hızlı büyüyen ağaç türlerinin dikilmesi uygulamaları hızla artmıştır.
Bu bilgiler ışığında Milaslılar, MUÇEP ve Milas Kent Konseyi olarak yetkililerden,
• 6831 sayılı Orman Kanununa ve Anayasaya aykırı olarak eklenen düzenlemelerle ormanlar üzerinde sürekli yeni kullanım fırsatları yaratan yönetim anlayışının terk edilmesini,
• Ormanlarda ve korunan alanlarda özel kiralamaların önünün kapatılmasını,
• Ormanlara (ormancılık dışı kullanımlara açarak) sadece kullanım odaklı bakıp, onları kısa dönemde hızlı sermaye birikimi sağlanacak alanlar olarak gören yaklaşımın terkedilerek, etkin doğal orman alanlarını artırma yönünde adımlar atılmasını,
• Siyasi ve ekonomik heveslerle, birkaç yıl içerisinde üretimi artırmak adına bütün canlılar için elzem ve dünyada giderek kıtlaşan doğal yaşlı ormanların feda edilmemesini,
• Yaşadığımız salgınlara yenilerinin eklenmemesi için orman ekosistemlerinin ve biyolojik çeşitliliğin korunması özellikle önem kazanmışken, doğal varlıklara parasal değer biçilerek onların yok edilmemesini,
• Yüzlerce yılda oluşmuş etkin doğal ormanların endüstriyel odun üretimi için tahrip edilmemesini ve bilim insanlarına kulak verilmesini,
• “Bozulmuş” orman alanlarına tesisler kurmak yerine alanın ekolojik özellikleri ile uyumlu türlerle yeniden ormanlaştırılmasını,
• Savunma sanayii tesisleri kurulması ve ormanların niteliğini bozacak farklı bitki türlerinin ekilmesi biçimindeki uygulamaların orman dışında uygun alanlarda yapılmasını,
• Ormanlara kaynak gözüyle değil ortak varlıklarımız gözüyle bakılmasını,
• Avcılığın toptan yasaklanmasını; canlıların avcılık adı altında öldürülmesinin suç kabul edilerek cezalandırılmasını,
• İklim krizinin baş nedeni karbonun tutulmasında en önemli yeri tutan ormanların planlı bir şekilde korunmasını, genişletilmesini ve işletilmesini; ayrıca bu planlar çerçevesinde, dünyada sağlıklı gıdaya erişim ihtiyacının arttığı göz önünde bulundurularak davranılmasını,
• Anayasa’nın 169’uncu maddesine uygun olarak, orman içinde ormancılık faaliyetlerinin ormanı korumaya odaklanmasını ve özel işletmelerce tesisler kurulmasının önüne geçilmesini talep ediyoruz.
Bizler Milas’ta yaşayan yurttaşlar olarak yetkilileri halk sağlığını tehlikeye atan, orman ekosistemine zarar veren uygulamalardan derhal vazgeçmeye, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı, Tarım ve Orman Bakanlığı’nı, Orman Genel Müdürlüğü’nü, Orman Bölge Müdürlüğü’nü orman ekosistemini korumak üzere gerekli önlemleri almaya davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyururuz.
Beçin Çamovalı Sakinleri
İkizköy Çevre Komitesi
MUÇEP Mİlas Meclisi
Milas Kent Konseyi        12.08.2020

Paylaş