Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, “Basın Bayramı” olarak kutlanan basında sansürün kaldırılışının 110. yıl dönümünde, Bodrum’da görev yapan yerel ve ulusal basın mensuplarıyla bir araya gelerek, gündemde olan sorulara cevap verdi.
Son günlerde ulusal basında çıkan haberler doğrultusunda, sıklıkla gündeme gelen “Başkan AK Parti’ye mi geçiriyor” sorularına ise çok kesin bir dille yanıt verirken, CHP’yi de sert bir şekilde eleştirdi. İşte o cevaplar.
“Mehmet Kocadon başka hiçbir siyasi partiye geçmeyecek. İçiniz rahat olsun. CHP’de noktalayacağım ben siyasi yaşamımı. Çünkü ben CHP geleneğinden gelen bir ailenin çocuğuyum ve öyle de kalacağım. Mehmet Kocadon’un bir yere falan koştuğu yok. Mehmet Kocadon’un bir tek derdi var. Bodrum ve Muğla’yı Türkiye ve ulusal gündeme taşımak. Bodrum hak ettiği yerde olacak, Muğla hak ettiği yerde olacak. Kısır döngülerle artık bir yere varmamız mümkün değil. Şu anda kıyı bandına sıkışmış kalmış CHP olmayan ekmeğin kavgasını veriyor. Kendi kendini bitiriyor. Siyasi hırslarını törpülemiş bir genel başkan,kendisi yerine bir başkasını cumhurbaşkanı adayı gösteriyor. Türkiye’de demokrasiye inanmış bir genel başkan 15 milletvekilini İyi Partiye geçiriyor. Türkiye’de hak hukuk adalet diyen bir genel başkan 450 kilometre yol yürüyor. Ve Türkiye’de bir seçim oluyor, hala bir çok gencimizin ağzında Muharrem İnce şarkısı var. Ama biz ne yapıyoruz. Seçimin ertesi günü koltuk kavgası başlıyor.”
“24 Haziran seçimleri sonrasında CHP’de kurultay çağrısı yaparak imza toplamaya başlandı. Bence çok erken alınmış ve uygulanan yanlış bir karardır. Şu anda Türkiye’de seçim olsa CHP yüzde 15 barajını zor geçer. Çünkü Anadolu halkı şu anda bu olaydan nefret ediyor. CHP’nin kendi içindeki kavgalardan bıktı. Siyasetçi, halkına güven verirse halk onun yanında olur. Bu halk güvenmediği insana oy atmaz. O kadar kötü bir tablo çiziliyor ki şu anda. Genel Başkan, aday olan bir kesim ve imzadan başka bir şey düşünmüyorlar. Her gün beni üç dört kişi arıyor. “Başkanım Bodrum’dan kaç kişi imza verdi?” diye. Ne imzası kardeşim diyorum! Bırakın artık bu imza işini. CHP şu anda Anadolu halkında güven yitirmesi yaşıyor. Seçimlerden iki üç ay sonra bu olaylar başlasaydı, belki Genel Başkan Meral Akşener’in yaptığı gibi bir kurultay toplayacaktı. Milletvekillerine, il başkanlarına, belediye başkanlarına teşekkür edip belki gidecekti. Çünkü siyasi hırslarını törpüleyebilen bir insan Genel Başkan. Bunu hep beraber yaşadık.
Seçimin ertesi günü koltuk kavgası başlıyor. Çok enteresandır ki, Türkiye’de yeni bir sistem kurulurken, maalesef ana muhalefette bir tane eleştiri bir tane söz yok. Tek bir şey var, imza kampanyası. İyi Parti toplantı yaptı, Genel Başkan ‘Ben gidiyorum’ dedi. Bunlar kadar dahi olgunluk gösteremedik. Koltuk kavgası yapan kimler? Aday gösterilmemiş olanlar! Bu işin başını kimler çekiyor gidin bakın. Ülkeni seviyorsan, iktidara gelmek istiyorsan önce koltuk kavgasını bırakacaksın. Siyasette sabrın yoksa, bu işlere girmeyeceksin.”
“Herkes kafasını kumdan kaldıracak, bakacak. Yenilmek de şereftir, kazanmak da mutluluktur. Niçin yenildiğinizin hesabını da iyi yapmanız lazım. Felaketlerden medet ummak kadar zavallılık yoktur. Çık adam gibi konuş. Adaysan, adaylığını açıkla. Niye bir felaket yaşansın da adaylığımı açıklayayım diyorsun ki. Bunlar zavallılıktır. Onun için dik duracağız, gördüklerimizi söyleyeceğiz.”