“İklim değişikliği, gezegenin şimdiye kadarki en büyük ortak sorunu” diyen 2 bine yakın kişinin başlattığı “İklim İçin Kampanyası” nda Bodrumlular ne yapabilir diyen, Yeşil Düşünce Derneği’nden iklim ve kömür konusunda proje koordinatörü Özgecan Kara ile Açık Gazete Program Yapımcısı Murat Can Tonbil yaşanacak değil, yaşanmakta olan iklim değişikliğinin getirdiği fiziksel ve sosyal somut tahribatları dile getirdiler.
Gambilya Doğal Mutfak Bahçesi’nde gerçekleşen toplantıda, gelecekte yaşanacaklara değil bugün yaşananlara bakarak, iklim değişikliklerine neden olan karbon salımlarının hızla ve radikal biçimde azaltımı için fosil yakıtların sınırlandırılmasının şart olduğunu anlatan Özgecan Kara, Türkiye’nin başkanlığında 15-16 Kasım’da İstanbul’da toplanacak G20 zirvesi öncesinde neler yapılabileceğini şöyle özetlediler:
İklim İçin G20’ye Söylecek Sözümüz Var!
“G20 ülkeleri ve iç içe oldukları küresel şirketler, yaşadığımız eşitsizlik ve adaletsizliklerin bir numaralı sorumlusu. G20, fosil yakıtlarına, kömürlü termik santrallerine verdikleri teşviklerle küresel iklim değişikliğini destekliyor. G20’nin bir yılda verdiği teşviğin 2/3 si Türkiye’de. Bir yılda Türkiye’ye 500 milyon-1,5 milyar dolar arası araştırma desteği veriyor.Mevcut 16 kömür havzsanının yanısıra, yeni kurulacak 80 tanesine de araştırma desteği veriyor. Vergi indirimi, faizsiz kredi, ucuz işçi, bedelsiz arazi kiralanması gibi destekler. Eğer G20 bu destekleri kaldırma kararı alırsa, sera gazı salınımı %20 kalkacak.
İklim değişikliği gezegenin şimdiye kadar karşılaştığı en büyük ortak sorun. İklim değişikliği kendini sadece ani hava olayları, kuraklıklar, seller, orman yangılarıyla belli etmiyor. İklim değişikliği şimdi ve burada, gıdamızı, suyumuzu, yaşam alanlarımızı tehdit ediyor. Bugün yaşadığımız savaşları, göçleri, güvenlik sorunlarını iklim değişikliği tetikliyor. Suriye kuraklıkla yüzyüze gelince, çözüm üretilemeyince, büyük şehirlere göçler başladı, ekomomik açmazlarla birlikte etnik kimler de tetiklenince savaş ve kaçışlar başladı. O nedenledir ki, bu karışık gündem ve savaş ortamında dahi iklim değişikliğini konuşmaya devam etmeliyiz.
İKLİM FORUMU-İKLİM ADALETİ
““İklim değişikliği gezegenin şimdiye kadarki en büyük ortak sorunu” diyen 2 bine yakın kişinin başlattığı “İklim İçin” kampanyası, 15-16 Kasım’da İstanbul’da toplanacak G20 zirvesi öncesinde İklim Forumu düzenliyor.Ve ardından da yürüyüş düzenlenecek. Geçen yıl Birleşmiş Milletlerin çağrısı ile Newyork’ta gerçekleşen “İklim adaleti” yürüyüşüne 400 bin kişi katılmıştı. Ve bu yürüyüşe iklim değişikliğinden birebir etkilenen bölgenin insanları, tarım işçileri, kadınlar, din adamları katıldı. Türkiye’de ise sadece çevreciler, sivil toplum kuruluşları ya da siyasi partiler katılır. Oysa ki sorun, yaşayan herkesindir. Ekolojiyi, yaşam alanlarımızı, tüm canlı yaşamını tehdit ediyor. Yaşanan gıda, hayvancılık, çevre felaketleri, su kriziyle başlayan Suriye iç savaşı ve o savaşın getirdiği mülteci krizi, kadına şiddet, su, hava ve toprak kirliği hepsinin sebebi aynıdır. ”
Konuşmacıların ardından, toplantıya katılan Bodrum Kent Konseyi Başkanı Hamdi Topçuoğlu da, yıllar önce ilk kez Yatağan Termik Santrali’nin kuruluşunda, genç bir öğretmen olarak arkadaşları ile birlikte verdikleri mücadeleyi özetledi. Sonucun değişmediğini, bugün insanların santralin yaydığı hava kirliliğinden kanser, astım gibi hastalıklara sahip oldukları gibi, kömürün uranyumlu olması nedeni, sularında zehirli olduğu ve tarımsal ürünlerin de yenmemesi gerek tiğini anlattı. Topçuoğlu “santralin özelleştirilmesine karşı çıkana kadar, santralin tümden kapanması için mücadele verilmeliydi dedi”. Topçuoğlu’nun konuşması, Açık Radyo’da yayınlanmak üzere kayıt alındı.
İşte “İklim İçin Kampanyası”nın sloganları:
30 Kasım- 11 Aralık 2015 tarihleri arasında Paris’te toplanacak olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sözleşmesi Taraflar Konferansı (COP21 Zirvesi), önümüzdeki dönem dünyanın kaderini belirleyecek yeni bir iklim antlaşmasına imza atacak. COP21 Zirvesi’nde bağlayıcı, etkili, hedefli, gezegenin geleceğini koruyacak ve iklim adaletini sağlayacak bir sözleşme çıkması gerekiyor. Aksi takdirde gezegen için çok geç kalmış olacağız.
İklim İçin kampanyası, çeşitli çevre kuruluşları ve gönüllülerin bir araya gelerek, dikkatleri “iklim değişikliği”ne çekmek için çalıştıkları bir kampanya. Yeşil Düşünce Derneği de bu kampanyanın katılımcılarından biri.
Aralık 2015’te Paris’te bir iklim antlaşması imzalanacak. Bu antlaşma öncesinde Türkiye’den talepleri iletmek ve iklim değişikliğine dikkat çekmek için yıl boyunca etkinlikler ve çalışmalar yapılacaktır.
Bunun yanı sıra Salı günleri, 10:00-10:30 saatleri arasında Açık Radyo’da İklim İçin adlı programdan da kampanya hakkındaki gelişmeleri takip edebilirsiniz.