Bodrum Aktif Bodrum Aktif
Demokrasi bir şarkı gibidir. Dillerde nağmedir adı. En güzel şiirdir. Durmadan okuruz. “Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin” dediği gibi Nazım’ın, resmi de yapılabilir mi dersiniz? Parklara adı verilir, heykelleri yapılır. Filmlere konu olur, senaryolar yazılır, tiyatro oyunları olur.
Peki gerçekte, yaşamda, hayatımızın her alanında, hatta kendi içimizde “demokrasi” var mıdır? Yönetim şekilleri “demokrasi” olan ülkeler de vardır. Gerçekten, kelimenin tam anlamı ile yönetimsel olarak hayata geçiyor mudur acaba? Bir dönemlerin sloganı aklıma geldi “tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye” derdik. Demek ki hep yalan geldi insanlara, “mış” gibi yapıldı demokrasi.
Yazdıklarım sadece “giriş” değil, gerçek sorgulamalarımdır. “Peki şimdi nereden çıktı bunlar” diye soranlar olacaktır elbet. Geçtiğimiz günlerde yapılan “Bodrum Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanlığı Seçimleri”nde adayların yaptıkları konuşma ve başkan seçilen Tuna Işın’ın konuşması üzerine çok düşündüm. Bir kez daha sorguladım “demokrasi” kavramını. Sadece kavramsal sorgulama değil elbette ki, yaşamım boyunca memleketimdeki demokrasi anlayışı ve uygulamaları idi kafamdaki sorular. Cevapları ise çok acı. Yıllardır bir arpa boyu yol alamadığımız gibi, daha da geri gidiyoruz. Nasıl ilerleyeceğiz ki zaten. Maalesef ki ne kendi içimizde, ailemizde, günlük hayatta ve ne de siyasi partilerin içinde demokrasi anlayışı oluşmamış. Kendisini muhafazakar, liberal v.b. tanımlayan partileri daha iyi anlıyorum da, “sosyal demokrat”ım diyen partinin kendi içinde “demokrat” olmamasını anlamakta zorluk çekiyorum. İnanıyorum çoğu kişi de aynı zorlanmada. Bu kaygılarımda hiç de haksiz olmadığımın belgesi, bizzat Bodrum CHP İlçe Başkanı Sayın Tuna Işın’ın seçim konuşmasıdır. İşte bu genç ve cesur insanın tespit ve sözleri:
“Değerli Cumhuriyet Halk Partililer,
Nasıl ki; ‘Ulusal Egemenlik’ fikrine, hayatını adayan Mustafa Kemal Atatürk, kurtuluş savaşının en zor günlerinde bile; ‘meclisle çelişirim ancak meclis olmadan yapamam’ diyerek, şartlar ne olursa olsun, demokrasiden vazgeçmediyse, bizler de asla vazgeçmeyeceğiz!
Sevgili Dostlar!
En büyük vaadimiz demokrasidir… Şartlar ne olursa olsun, ülkemizde ‘Parlamenter Demokratik Cumhuriyetin ve en büyük sorunlarımızdan biri olan parti içi demokrasinin öncüsü olacağız…
Ayrımız gayrimiz olmadan, mahalle temsilcilerimizden yerel yönetimlerde görev alacak arkadaşlarımıza kadar her aday; üyelerimizin iradesiyle sandıkla belirlenecektir.”
Elbette ki sadece sandıklar ve parti içindeki demokrasi için değil bu sözler. En azından buna inanmak istiyorum. Kendi içinde demokrasiyi sağlayamayan bir parti, nasıl olur da memleketi için, tüm vatandaşları için demokrasiyi sağlar. Tuna Işın gibi tüm partililerin, partilerin “demokrasi” için attıkları, atacakları, atmaları gereken ilk adım bu olsa gerek.
Bu arada, Bodrum İlçe Başkalığı devir tesliminde yeni ilçe başkanı Tuna Işın’dan konuşmasının altına imzasını atmasını rica ettim. O da “bugüne kadar verdiğim tüm sözleri tuttum, elbette ki bunun altına imza atarım” dedi. Bugüne kadar söylediklerinin altına imza atan nice siyasiler de görmedik değil, yine de sözlerini tutmadılar. Bir kez daha hayal kırıklığına uğramayalım, Tuna Işın’a ve ekibine başarılar dileyelim.
Rezzan Şebin
25.08.2023/Bodrum
