1970’li yıllarda kurulan Bodrum Denizciler Derneği’nin iki dönemdir başkanı olan Mustafa Demiröz; klasik dernek başkanlarından farklı bir anlayışla, neden tekrar aday olduğunu anlattı.
bostancı escort
ataşehir escort
anadolu yakası escort
pendik escort
kurtköy escort
maltepe escort
kartal escort
anadolu yakası escort
antalya escort
antalya escort
ankara escort
ataşehir escort
kadıköy escort
bostancı escort
escort bostancı
kartal escort
escort kartal
escort maltepe
maltepe escort
escort pendik
ataşehir escort
kadıköy escort
pendik escort
maltepe escort
kartal escort
Bodrum Denizciler Derneği’nin 20 Subat 2016 Cumartesi günü saat 10.00’da Oasis Nurol Kültür Merkezi’nde yapılacak olağan genel kurulu öncesi, yeni dönemde de aday olan başkan Mustafa Demiröz’le yoğun çalışma temposu içinde konuştuk.
Bodrum Aktif: Herhangi bir dernek değilsiniz. Üç tarafı denizle çevrili ve gelirini büyük ölçekte denizin farklı farklı sektörlerinden elde eden Bodrum Yarımadası’nın denizcilerinden oluşan ve iki dönemdir başkanı olduğunuz bir dernekten bahsediyoruz. Hiç de kolay olmasa gerek işiniz.
Mustafa Demiröz: Zorluk, bahsettiğiniz nedenlerden kaynaklanmıyor. Zorluk; tek olmak, ya da çok az kişinin taşın altına elini koyduğu bir dernek üye ve yönetim yapısından kaynaklanıyor. Bu zorluğun çözümün de, başkanın denizcilikte eğitimi, deneyimi, katettiği deniz milleri,dünya görüşü, vizyonu v.s.bile tam olarak yeterli değil. Eğer öyle olsa, o yıllarda denizcilik de yüksek öğretim veren tek okul, bugünkü adı İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik fakültesi olan “Yüksek Denizcilik Okulu “1984 mezunuyum. Ve yıllarca uluslararası sularda, okyanuslar da denizcilik yaptım,dünyanın pek çok ülkesini dolaştım.Uluslararası denizcilik kanun,kural ve düzenlemelerini bilirim. İşte size en yüksek mertebe ve tecrübede olan bir denizciler derneği başkanı. Ama yetmiyor işte. Çünkü bugün onlarca kola ayrılmış hepsinin ayrı ayrı ve özel sorunları olan denizcilik alanında, çözümler için mutlaka özel çalışma ve uzmanlık gerekiyor.
Bodrum Aktif: Sanırım şimdi de iki dönem başkanlık yapmış tecrübeli bir dernek başkanı olarak, bir derneğin nasıl yeterli olabileceğini aktaracaksınız yeni nesillere.
Mustafa Demiröz: Aslında başkanlık sistemini kaldırmak için adayım desem belki daha doğru olacak. Derneğimiz 1970 yılında kurulan ve bugüne kadar ayakta kalmayı başarabilmiş. Belki de Türkiye’de sektöründe kurulmuş ilk ve tek dernektir. Aynı tüzükle, çok küçük ve yönetim şeklini ilgilendirmeyen değişikliklerle 2014 yılına kadar gelinmiş. Emeği geçen tüm üyelere, yöneticilere minnettarız. Hepsini saygıyla anıyoruz. İlk dönemde görev aldığım yönetim kurulunda başkan yardımcılığı görevi yürütürken,başkanın ve diğer iki arkadaşların istifasının ardından, yedek üyelerin katılımıyla oluşan yeni yönetim kurulunda başkan seçilip,görev yaptım.İlk dönemimiz bir restorasyon ve deneyim dönemiydi. İkinci dönemde ise,derneğimizin işlemsel ve yönetimsel eksiklerini görüp bunları gidermek için öncelikle gerekli olan,günün şartlarına,ve yeni bir yönetim yapısına uygun tüzük yapmaktı.Oolağanüstü genel kurulla tüzük değişikliğine gittik. Tüzüğümüzü,daha işlevsel, aktif ve geneli kapsayan hale getirdik.
Bodrum Aktif: Sıkıntılar neydi ki, değişikliğe gittiniz.
Mustafa Demiröz: Başkanın tek başına yüklendiği görevler, bir kaç kişinin üzerine yüklenen yürütme görevi, derneğin daha verimli çalışmasını engelliyor aslında. 1970’li yıllardaki denizcilik sektörü yok artık. O yıllarda süngercilik, balıkçılık, yolcu motorları ve yeni başlamış yat imalatı var. Başka da denizle ilgili bir şey yok. Ama şimdi sektörel olarak balıkçılık, mavi yolculuk, günü birlik tur, dalış turizmi,su sporları, marka haline gelen yat imalatı, acentacılık, binlerce gemi adamı ve bunların eğitim belge ve sertifika sorunları,balık üreticileri,marinalar,limanlar,tedarikçiler,sektörün tamamını ilgilendiren kirlilik ve çevre sorunları var. İşte bu kadar geniş bir sektöre hitap eden derneğimizin günün şartlarına uygun, daha işlevsel hale gelmesini sağlayacak resterasyonlara, yönetimsel değişikliklere ihtiyacı var. Ben de bunu hayata geçirmek için yaptığım tüzük değişikliği ile atılan temel üzerine yeni bir yapı koymak için bir dönem daha adayım. Yönetim kurulumuzu her sektörden gelecek sektöründe deneyimli,başarılı,sorunlarını bilen ve çözüm yollarını bulabilecek kişilerden oluşturarak yedi kişiden, 11 asil, 11 yedek üyeye çıkarmak istiyoruz.
“UYUYAN DEV ARTIK AYAĞA KALKMALI”
Bodrum Aktif: Kişi sayısının artması sorunları çözecek mi?
Mustafa Demiröz: Bunu sormakta haklısınız ama biz sadece nicelik değil, niteliksel olarak da değişikliğe gidiyoruz. Yönetim kuruluna aday olan bu onbir arkadaşımızın bazılarının özelliklerini aktarırsam, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Örneğin balıkçılıkta yerel balıkcılk kooperatif (Göltürkbükü) başkanlığı ve 13 yıl Aydın-Muğla bölgesi su ürünleri birlik başkanlığı yapmış arkadaşımız. Bodrum doğumlu olan ve çoğu seksenli yıllarda doğmuş , genç aday arkadaşlarımızdan biri: Gemi adamları eğitiminde 9 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi mezunu, uzak yol kaptanı ve Muğla Üniversitesi Denizcilik Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi ve Deniz Turizmi Yüksek Lisansını yapan arkadaşımız. Ve yine Yalova Denicilik Meslek Yüksek Okulu Yat Kaptanlığı mezunu, Karamürsel Denizcilik Meslek Yüksek Okulu Mezunu Yat Kaptanı arkadaşlarımız. Acentacıkıkta uzun yıllar çalışmış ve önemli bir portföye sahip arkadaşımız.Yat imalatında bir tersanede yöneticilik yapan bir kadın arkadaşımız. Günü birlik tekne turizminde otelcilik eğitimi de almış tekne sahibi genç arkadaşımız. Bodrum doğumlu ve sıfırdan başlayarak, bugün üç adet milyon euroluk teksiyle mavi yolculuk sektöründe yat işletmecisi arkadaşımız. Yani hepsi sektörel bazda eğitimli ve konusunda uzman.
Uyuyan dev olarak tabir ettiğimiz derneğimizi, ayağa kaldıracak bir ekip ve yönetim anlayışı değişikliği öneriyorum kısacası. Bunun için adayım yani. Başkanın ve birkaç kişinin üzerine yüklenen sorunlar daha geniş bir alana yayılarak ve uzmanlarınca çözülmelidir.
Yukarıda saydığımız sektörleri birer çalışma grubu gibi düşünün.
Kanunen zorunlu organlara ek olarak , derneğin daha işlevsel hale gelmesi için gereken başka organları ekledik. Disiplin,yüksek danışma kurulu, danışmanlar ve çalışma gruplarına imkan tanıyan tüzük ve yönetimsel değişiklik temeli attık. Temelini attığım bu işin, aktif ve dinamik bir derneğin artık hayata geçmesi için bir dönem daha adaylığımı koydum. Başkan olarak değil, parlamento olarak çalışacağız. Başkanın sadece temsil yetkisi vardır. Dernek işlerinin yürütülmesi, çalışma gruplarının temsilcilerinin, yönetim kurulunun işidir. Bu yönetim kendi sektöründe başarılı, sorun ve çözüm peşinde olanların bir çatıda buluşmasıdır. Bir nokta daha var. Sektörel olarak da gelişmiş, büyümüş bir yarımadanın denizcilerinin sorunu, tek bir merkezden artık yönetilemez. O nedenle yönetim kuruluna aday arkadaşlarımız, bölgeler bazında da sorumluluk alacaklar ve temsil edilecekler. Turgutreis-Gümüşlük, Mazı-Mumcular, Ortakent-Bitez gibi.