Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) ile Ayvalık Tabiat Platformu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan ‘4 Mevsim Ekolojik Temelli Bilimsel Doğal SİT Alanları Raporları’na tepki göstermeye devam ediyor.
Doğal Sit Alanlarının derecelendirilme değişikliğinin bu hali ile hayata geçmesi halinde; doğada yaratacağı tahribat, yoğun imarlaşmanın önünün açılması gibi nedenlerle karşı çıkan platformlar, ortaklaşa hazırladıkları mektubu TBMM 26’ncı dönem milletvekillerine gönderip, destek istedi.
Mektupta ayrıca şu ifadelere yer verildi:
TBMM 26. Dönem Milletvekillerimize Açık Mektup
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Sayın Milletvekilleri,
2016’nın son günlerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından Muğla İli ve Balıkesir İli Ayvalık
ilçesi Doğal SİT alanlarının yeniden tanımlanması yönünde “bilimsel” raporlar hazırlandığı ortaya çıktı.
İlgili yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarınca yapılan araştırmalar şunu göstermektedir:
1- Söz konusu bilimsel araştırmalarda Muğla ve Ayvalık için mevcut 1’inci derece Doğal SİT
koruma statülerinin özellikle kıyılarda çok büyük ölçüde 2’inci ve 3’üncü dereceye indirildiği
ve ülkemizin eşi benzeri olmayan doğal hazinelerinin turizme, betonlaşmaya açılmasının
öngörüldüğü;
2- Ortaya çıkan bu koruma statüleri değişiklik önerilerinin sadece Muğla ve Ayvalık için geçerli
olmadığı, Türkiye’yi 21 bölgeye ayıran ihalelerle bu bilimsel araştırmaların tüm ülkemiz için
gerçekleştirmekte olduğu…
Nasıl?
19.8.2012 tarihli Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Yönetmelik ve 2013 tarihli Doğal
SİT Alanlarının Değerlendirilmesine İlişkin Teknik Esaslar Tebliği uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
bünyesinde “4 Mevsim Ekolojik Temelli Bilimsel Doğal SİT Alanları Raporları” hazırlandı.
Şimdilik Muğla ve Ayvalık-Alibey Adası (Cunda)bilimsel raporlarının sonuçlarını biliyoruz. Her ikisi de
ülkemizin doğal cennetleri için bir ölüm fermanı niteliğinde.
Halen Ayvalık Adaları Tabiat Parkı içinde yer alan ve bugüne kadar tamamı 1’inci derece Doğal SİT
Alanı olarak tanımlanan Alibey Adası’nın (Cunda) durumu çarpıcı bir örnek. Yapılan “bilimsel”
araştırmaya göre adanın neredeyse %90’ı ikinci ve üçüncü derece koruma alanına
dönüştürülmektedir; Sürdürülebilir Turizm Tesisleri’ne, Günübirlik Turizm Tesisleri’ne ve yerleşimlere
açılmaktadır.
Özel firmalara yaptırılan yeni değerlendirmelerin hangi “bilimsel kıstaslara” göre yapıldığı ise
belirtilmediği gibi sonuçları da açıklanmamıştır.
Sahip olduğu büyük ve eşsiz doğal zenginliklerle Muğla ili için öngörülen koruma statüleri çok daha
büyük bir felaketle karşı karşıya olduğumuzu düşündürmektedir.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın değerlendirmesine göre;
– Deniz kıyısında yani Muğla kıyılarının en değerli arazilerinde; 50 bin dönüm 1’inci derece SİT
alanının statüsünü “sürdürülebilir turizme” izin veren 3’üncü dereceye,
– Yine 1’inci derece 12.500 dönüm alanı tamamen koruma alanı dışına ve
– 550 bin dönümü de, 1’inci derece doğal Sit alanı statüsünden 2’inci derece nitelikli koruma
alanı statüsüne, yani günübirlik tesisler adı altında betonlaşmaya dönüştürülebileceği ortaya
çıkmaktadır.
Kaba bir değerlendirme ile, bu değişim Muğla ilindeki 1 milyon 800 bin dönümlük 1’inci derece SİT
alanının 1/3’ünü içeriyor gibi görünebilir. Ama asıl değerli araziler olan kıyı alanları açısından planlar
incelendiğinde, değerli kıyı arazilerinin neredeyse yarısının betonlaşmaya açıldığı görülmektedir.
Sayın Milletvekillerimiz,
Siyasi parti ayrımı olmaksızın ilgili yerel yönetimlerimizin yanı sıra TMMOB, Mimarlar Odası, Türkiye
Kent Konseyleri Platformu gibi pek çok saygın sivil toplum kuruluşu da kaygılarımızı paylaşan
açıklamalar yapıyorlar.
Bu bölgelerin mutlak olarak korunması gerektiğine işaret eden, ulusal ve uluslararası yüzlerce bilimsel
yayın bulunuyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırlattığı bu araştırmalarda yer alan ve doğal zenginliklerimizi yok
sayan statü değişikliği önerilerini anlamak ve kabul etmek mümkün görünmüyor.
Bunların tümü bir yana, Muğla ili Doğal SİT Alanları araştırmasının kamu çıkarı ihlali yaratabilecek
şekilde bir uluslararası gayrı menkul danışmanlığı yatırım şirketine (Enisa Ltd.) ihale edilmiş olmasını
bir skandal olarak değerlendiriyoruz.
Ülkemizdeki tüm Doğal SİT Alanları’na ilişkin yapılan diğer 19 araştırmanın sonucu henüz bilinmiyor.
Ama ciddi bir kaygı yaratıyor.
Bu bilimsel raporlar hakkında, gerek Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Mehmet Özhaseki, gerekse
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Sayın Kemalettin Tekinsoy
bugüne kadar net bir açıklama yapmadılar.
Saygın Milletvekillerimizi kendi bölgeleri için yapılan ve kısa süre içinde sonuçları açıklanması
muhtemel “4 Mevsim Bilimsel Temelli Ekolojik Doğal SİT Alanları Bilimsel Araştırmaları” konusunda
uyarmayı bir görev biliyoruz.
Ayvalık Tabiat Platformu ve Muğla Çevre Platformu olarak, ülkemizin geleceği için bu konunun
takipçisi olmanızı; Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızdan hala yanıtını alamadığımız bu soruların yanıtını
araştırmanızı, kamuoyumuzla paylaşmanızı talep ediyoruz. Saygılarımızla. 15.03.2017
MUĞLA ÇEVRE PLATFORMU AYVALIK TABİAT PLATFORMU
e-posta: bilgi@mucep.org e-posta: ayvaliktabiat@hotmail.com
web: www.mucep.org facebook: Ayvalık Tabiat Platformu
facebook: Muğla Çevre Platformu twitter: Ayvalık Tabiat Plat.
twitter: Muğla Çevre Platformu