“BARIŞ MASASI KURULSUN”

KESK‘e bağlı Eğitim-Sen Bodrum Temsilciliği tarafından Belediye Meydanı’nda Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’na bağlı Eğitim-İş Sendikası öncülüğünde düzenlenen Ankara’daki katliamı protesto gösterisine TMMOB, TBB ile bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de destek verdi. Özellikle afetlerin ardından kurulan kriz masalarına gönderme niteliğindeki  “Barış Masası Kurulsun” yazılı pankart da dikkat çekiciydi.

Eğitim -Sen Bodrum Temsilciliği adına açıklama yapan Serap Kesici Yaşar, “Barış talebinden rahatsız olan güçler yine harekete geçmiş, tek hedefi barış taleplerini haykırmak olan binlerce insanın içinde bomba patlatarak savaş ve kandan beslendiklerini bir kez daha göstermişlerdir. 10 Ekim’de yaşanan katliamın sorumlularını uzakta aramaya gerek yoktur. 7 Haziran seçimleri sonunda kışkırtıcı saldırgan politikalarını sürdüren Her ağızlarını açtıklarında akan kan ve ölümler üzerinden siyaset yaparak oy avcılığı yapanlar, katliamın asıl sorumlularıdır. KESK, DİSK,TTB,TMMOB olarak her fırstatta savaş çığırtkanlığı yapanlara karşı, ‘İnadına barış’ diyen barış savunucularını göz göre göre katledenleri ve bu katliamın gerçekleşmesine neden olanları lanetliyoruz. Başımız sağ olsun” dedi.

“YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ”

Meydanda toplananlar aralıklarla “faşizme karşı omuz omuza” “yaşasın halkların kardeşliği” “‘Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek’,  sloganlar atarken, ellerinde de  ‘barış masası kurulsun’ ‘Zulme sessiz kalan zalimin ortağıdır’, ‘Yetmedi mi?’, ‘Biz barış dedikçe ölüyoruz’, ‘Mazlumun öc aldığı gün zalimin zulmettiği günden daha korkunç olacaktır’, ‘Unutmayacağız’, ‘Yası biz tutarız hesabı siz verin’, ‘Katliamlar barış talebimizi engelleyemez’ yazılı dövizler taşıyan grup, ‘Direne direne kazanacağız’, ‘Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek’, ‘Faşizme karşı omuz omuza’ sloganları attı. Basın açıklamasının ardından 5 dakika sessiz oturma eylemi yapan grup dağıldı.

BODRUM’DAN ANKARA’YA GİDENLER YAŞADIKLARINI PAYLAŞTI

MEydandan ayrılan grup, Mendirekkafe’de bir müddet oturarak durum değerlendirmesi yaptılar. Eğitim-Sen’den 10 Ekim’de Ankara’ya gidenler ise, patlama anını ve yaşadıklarını anlattılar. “Her mitingde risk vardır. Bundan sonra da olacaktır. Bugün belki biz de burada olmayabilirdik. Patlama anı ve sonrası yaşadıklarımızı, sanki filmlerdeki gibi, önce havaya yükseklere çıkan, sonrada ağırlığına göre yavaş yavaş aşağıya düşen insan uzuvları, parçaları…Ardından yerlerdeki cesetler, kopan uzvunu kucaklamış, ambulanslara, gelip geçen araçlara üçer-beşer sokulmaya çalışılan yaralıları…Koşa koşa coşkuyla geldiğimiz alanları, biran evvel terketme çabalarımız..Ankara’dan koşa koşa ayrılırken, olayı duyan ve yakınları olanların da koşarak, akın akın Ankara Hastanelerine hücum etmesi. Bu gerçeklerden yola çıkarak, bundan sonrası için herkesin sadece duygu ve düşünce olarak destek vermesi değil, fiziken protestolara, mitinglere katılması gerek. Belki o zaman barış için ölenler daha onur duyacaktırlar. Bizler de daha onurlu hissederiz kendimizi ” diyen Ankara’ya katılan mitingciler, sohbete katılanları derin bir sessizliğe büründürdüler.

DEVLET HASTANESİ’NDE PROTESTO

Ankara’daki bombanın patlama anı olan sabah 10:04’de, Bodrum Devlet Hastanesi bahçesinde, sağlık çalışanları tarafından acil hastalar dışında hizmet verilmeyeceği ifade edilirken, terör saldırısında hayatını kaybedenler anıldı. Dr. Fikret Mert Acar tarafından okunan basın açıklamasında “İki gün önce, tam bu dakikalarda binlerce kişi Ankara’da Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi için toplanmıştık. Mitingimiz barışçıldı. Orada türkülerimiz, halaylarımız, simidimiz, çayımız, balonlarımız, rengarenk flamalarımız, coşkumuz, çocuklarımız, dedelerimiz vardı. Bir saniye içinde bu tabloyu kana buladılar. Yüzü aşkın canımız gitti. Çok sayıda canımız yaralandı. Bizi korkutarak, yıldırarak, sindirerek yani terörle durdurmayı umuyorlar. Yılmayız, sinmeyiz. Bu yolda canını veren arkadaşlarımızı da, sizin yaptıklarınızı da unutmayacağız. Hep birlikte yasımızı tutuyoruz. Bugün ve yarın bütün Türkiye’de iş bırakıyoruz” dedi.

 Patlamadan kısa bir süre önce tuvalete gittiği için ölümden şans eseri kurtulan Dr.Yasemin Demirci, “Yaşamak benim için sevinç değil, acı oldu. Canlarımı, kardeşlerimi yitirdim” dedi.