DOĞAYI VE TARİHİ TALAN ETTİLER
Turistik tesislerin bulunduğu alanda onlarca canlının yaşadığı Aspat Azmağı’nın liman haline getirildiğini belirten çevreciler bölgede inceleme yaptı. 300 milyon dolara mal olacak projede iki yıldır kanunsuz uygulamalarla doğa ve tarihin yok edildiğini belirten MUÇEP Bodrum Sözcüsü Güney Şirin yaptığı açıklamada Türkülere konu olmuş tarihi ve doğal yapısı ile binlerce yıldır yaşayan Aspat’ın rantçı bir şirkete teslim edildiğini söyledi. Şirin “İlgili tüm mevzuata ayaklar altına alınmış, yetkili kurum ve kişiler halkın ortak yaşam alanının yok edilmesini seyretmiştir. Tarihi liman olan dere ve azmak özel yatların girebilmesi için iş makinaları ile tahrip edilerek doğal yapısı bozulmuştur. Tüm bunlar yaşanırken seyirci kalanlarda proje sahipleri kadar suç işlemişlerdir” dedi.
ASPAT KOYU HALKINDAN HALKIN OLARAK KALMALIDIR
Turistik tesis güvenlikçilerinin eylemcilerin fotoğraf ve videolarını çekmeleri ile kısa süre gerginlik yaşandı. Güney Şirin açıklamasının devamında ise “Bizler cennet Bodrum’un tüm güzelliklerinin ranta kurban edilmesine seyirci kalmadık, kaymayacağız. Aspat koyu, diğer koylar ve plajlar halkın ve tüm canlıların ortak yaşam alanlarıdır. Bu kanunlar ilede sabittir. Aspat koyunun halkın ortak kullanım alanı olarak kalması ve kamuya ait yeşil alanın park ve piknik alanı olarak düzenlenmesi içinh Bodrum Belediyesi’nin gereken tüm çalışmayı yapmaya çağırıyoruz” dedi.
KANUNA KARŞI HİLE YOLUNA GİDİYORLAR
Araştırmacı ve hukukçu Mehmet Çilsal ise yaptığı açıklamada “TMMOB tarafından açılan dava neticesinde Aspat Tatil Köyü ve Turistik Tesisleri A.Ş adına verilmiş olan 07.06.2018 tarih, E-2018177 nolu “ÇED Gerekli Değildir” kararı iptal edildi, ardından da şirketin başvurusuyla Danıştay’da temyiz süreci başlatıldı. Projenin ilk etabına ait bu hukuki süreç halen devam etmektedir. Tuhaf olan şu ki Danıştay kararının ne olacağını bekleme gereği dahi duymayan Şirket, projesinin ikinci aşamasına ait PTD (Proje Tadilat Dosyası) ile idareye başvurarak 28.10.2019 tarihinde ÇŞB Muğla İl Müdürlüğü sayfasındaki ilanla ikinci ÇED sürecini başlatmıştı. Yani özetle, ilk etabın hukuki süreci bitmeden ikinci etabın idari süreci başlatılmıştı. Bu projede de şirket, ÇED mevzuatına aykırı biçimde normal yollardan elde edemeyeceği sonucu, kanuna karşı hile yoluyla elde etmeye çalışmıştır. Proje sahibi aynı kişi, proje de bir bütün olduğu halde “ÇED Raporu” olarak bilinen EK-1 listesinden kaçmış ve her nasılsa EK-2 listesine tabi olabilmiştir. Diğer taraftan, yasaları aşarak DSİ vasıtasıyla kültürel varlık niteliğindeki azmak deresinin jeolojik özelliğini bozacak şekilde “ıslah projesi” uygulanmıştır. Tüm bu nedenlerle, ilgili ve yetkili herkesi Bodrum Yarımadası’na karşı merhametli olmaya ve hukuka uygun davranmaya davet ediyoruz” dedi.
Bölgede yaklaşık bir saat incelemelerde bulunan çevreci gurup ardından alkışlı protestolarla eylemini sonlandırdı.
Projeyi yapan şirket yöneticileri konu ile ilgili açıklama yapmayacaklarını belirttiler.
Editör: Yaşar Anter