Anasayfa » Çevre » MUĞLALI ÇEVRECİLER AVRUPA YOLCUSU

MUĞLALI ÇEVRECİLER AVRUPA YOLCUSU

Muğla Çevre Platformu (MUÇEP), 10-11 Haziran’da Datça’da yaptığı olağan aylık toplantısının ardından, Marmaris’te Dünya Bankası Heyeti, İller Bankası ve Devlet Planlama Teşkilatı görevlileri ile görüştü.

2016 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “Doğal Sitlerdeki Derecelendirme Değişikliği” ile ilgili hazırladığı projenin ardından, Muğla genelinde doğaya duyarlı vatandaş ve stklardan oluşan geniş katılımlı bir platform oluşturulmuştu. MUÇEP, süreç içinde çeşitli etkinlikler, imza kampanyaları yanı sıra, yurt içi ve yurt dışında “Muğla Cennet Kalsın” diyerek, çeşitli bilimsel ve hukuksal girişimlerde bulunarak sesini duyurdu. 

SÜRDÜRÜLEBİLİR KENTLER PROJESİ

 Muçep’in sürdürdüğü faaliyetlerden birinin sonucu  olarak, 12 Haziran’da  Dünya Bankası yetkilileri ile kararlaştırılan ilk toplantı, “Sürdürülebilir Kentler Projesi” kapsamında, saat 15:10 ile 16:40 arasında, Marmaris’te gerçekleşti.

Toplantıya Muçep adına Serdar Denktaş, Zeynep Gündüzyeli ve  Lon Briet katıldılar. Dünya Bankası Heyetinden Proje Koordinatörü Soraya Goga, DB Türkiye Ofisi proje yöneticisi Esra Arıkan ve 2 uzman, 1 çevirmen, İller Bankası ve Devlet Planlama Teşkilatı görevlileri de olmak üzere toplam 9 kişi yer aldı.

Toplantıda, sorulara cevaben MUÇEP’liler kendilerini tanıtarak, Doğal Sitler Değişiklik Projesini ve  süreç içindeki gelişmeleri, bu tasarı ile ilintili gelişen fiili durumları, yetkili kurumlarla yapılan görüşmeler  ve gelinen son durumu aktardılar. Bakanlığın bu tasarısının Türkiye’nin taraf olduğu  uluslararası sözleşmeleri ihlal ettiğini ve bu durumu DB dışında AP, CBD ve IUCN’e de mektupla bildirdiklerini ifade eden Muçepliler’in,  SİT derecelerinin değiştirilme tasarısının şeffaf ve katılımcı olmayan bir süreçte bir gayrimenkul şirketine ihale ile hazırlatılan Bilimsel Temelli Ekolojik Araştırma Raporu’na dayandırılması,  katılımcıların en çok üzerinde durdukları konu oldu.

 MUĞLA VE DENİZLİ’DE PROJELER

DB Türkiye Ofisi proje yöneticisi Esra Arıkan, DB olarak Türkiye’de yürüttükleri “Sürdürülebilir Kentler Projesi” hakkındaki bilgileri paylaştı. Özetle, projelerinin doğanın korunması ve planlama süreçlerine  sivil toplum kesimlerinin katılımını da kapsayan altyapı projelerini içerdiğini (su, kanalizasyon, katı atık depolama, ulaştırma gibi), proje bütçesinin yaklaşık 100 Milyon Euro  olduğunu, Muğla dışında Denizli’de de çalışmalara başladıklarını, başka kentlere de yaygınlaştırılacağını, kaynağın önemli bölümünün Muğla bölgesinde kullanılacağını, projenin yerel belediyeler, İller Bankası ve Maliye Bakanlığı ile birlikte yürütüldüğünü ifade ettiler. Projeyi birlikte yürüttükleri kurumların (Belediyeler, İller Bankası, Maliye Bakanlığı) imar planlamasında yetkili olmamasının projeleri için bir handikap oluşturduğunu ifade ettiler. DPT yetkilisi, Önemli Doğa Koruma Alanlarının (ÖÇKB, Milli Parklar, kıyı alanları, vb.) planlamasında Belediyelerin çok fazla yetkisinin olmadığını, neredeyse tüm yetkinin Çevre ve Şehircilik  Bakanlığı’nda olduğunu teyit etti.  Proje Koordinatörü Soraya, kendilerinin “teknik” ekip olduklarını, ÇŞB’nin tasarısının kendi projelerinin sağlıklı yürümesini olumsuz etkileyebileceğini anladıklarını, bu durumun ÇŞB’na aktarılması gerektiğini,  bunun da DB’nın Washington DC’deki  üst düzey yöneticileri tarafından yapılabileceğini ve kendilerine bu yönde  bir bilgilendirme yapacaklarını ifade etti.

MUÇEP AVRUPA YOLCUSU

MUÇEP’in Avrupa Parlamentosu  Başkanlığı’na 9 Nisan’da gönderdiği mektup, AP  “Halk Sağlığı ve Sürdürülebilir Gelişme Alt Komitesi”nde değerlendirildi. Komite, 28  Haziran’da ayrıntıları görüşmek üzere Muçep adına iki kişiyi davet etti.

Dünya Bankası ile görüşmenin ardından, Muçep adına açıklama yapan Serdar Denktaş “28 Haziran’da yapılacak görüşme için, hazırlanan sunum ve dosyalar, Dünya Bankası yetkilileri ile yapılan görüşmedeki tavsiyeler de  dikkate alınarak AB Türkiye Delegasyonu ve ÇŞB Avrupa Birliği Yatırımları Dairesi Başkanlığı’na da yollanarak, Türkiye içindeki tüm kapıların çalınmış olacak. “ dedi.

 

 

 

 

Paylaş