Çevrecilerin uyarısı sonuçsuz kaldı. Söke Ovası’nda regülatörlerde biriken binlerce ton katı ve sıvı atık Ege Denizi ve Bafa Gölü Tabiat Parkı’na döküldü.
1 AY ÖNCE ‘TEMİZLEYİN’ DEDİLER
Ege’de toplam uzunluğu 584 km olan Büyük Menderes Nehri’nin, Afyonkarahisar, Uşak, Denizli ve Aydın’dan topladığı, sulama amacıyla kapatılan regülatör kapaklarında biriken katı ve sıvı atıklar, doğa dostlarının tüm bürokratlara bir ay önce yaptıkları uyarılara rağmen temizlenmedi.
İyi niyetli uyarılar dikkate alınmayınca beklenen oldu. İki gün önce kapaklar açılınca binlerce ton katı ve sıvı atık denize ulaştı. Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği Başkanı Bahattin Sürücü, “Kırsaldaki yerleşimlerde çöpler ‘Su götürür’ mantığıyla nehre atılıyor” diye sitem etti.
AYDIN’ın Söke Ovası’nda, Ekositemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) ile Söke Sulama Birliği yöneticileri, yaklaşık 1 ay önce, sulama amacıyla kapatılan regülatör kapaklarında binlerce ton atık biriktiğini tespit etti.
uyardılar ama…
Eylül ayı başında kapakların açılmasıyla atıkların denize akacağı uyarısında bulunan EKODOSD, Aydın Valiliği, Çevre Şehircilik il Müdürlüğü ile DSİ’ye başvurarak atıkların temizlenmesini istedi. Yapılan uyarıların dikkate alınmaması üzerine önceki gün açılan kapaklarla birlikte, binlerce ton katı ve sıvı atık, Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’ndan, Ege Denizi ve Bafa Gölü Tabiat Parkı’na döküldü.
BÜYÜK MENDERES NEHRİNİN TAŞIDIĞI KİRLİLİKLE BAFA GÖLÜ ÖLDÜRÜLÜYOR
Büyük Menderes Nehri ve Bafa Gölü kirlik nedeni ile ölüyor. Yetkililerin hepsi tanık. Fakat ortada bu cinayeti işleyen hiç sanık yok.
325 bitki türü öldürülüyor…
261 kuş türü öldürülüyor…
22 sürüngen türü öldürülüyor…
19 memeli türü öldürülüyor…
Kuşadası, Didim ve Bodrum’dan göle yapılan turların tümü kirlilikten dolayı iptal edildi.
Bafa Gölü’ndeki aşırı kirliliğin neden olduğu koku nedeni ile çevredeki otel, restoran ve pansiyonlar kapanma noktasına geldi. Azot ve fosfor dengesi bozulan gölün içler acısı durumu nedeni ile turistler de gelmez oldu. Bölgede yaşayan balıkçılar, av yasağı olduğu dönemde gölde turistleri gezdirerek geçimini sağlıyordu. Şimdi tüm acenteler Bafa Gölü’ne düzenledikleri turları kaldırdı. Bu durum hem balıkçılar hem restorancılar, hem de pansiyoncuları bitirdi. Bu, düşünülecek, tahmin edilebilecek bir durum değildi. Pis koku her yere sinmiş durumda. Böyle giderse ileride bir çok hastalık başlayacak. Çok acil buradaki insanlar için önlem alınmalı.
EKODOST GÖLÜ’N İÇLER ACISI DURUMU İÇİN ÇIRPINIYOR.
Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü de gölün sahipsiz olmasının bir çok sorunun kaynağını oluşturduğunu söyledi. 10 yıldır Bafa Gölü ile ilgili araştırmalar yaptıklarını vurgulayan Sürücü, şunlanı söyledi:
“Gölün tarihini, yaban hayatını, kültürünü tanıtmaya çalıyoruz. En önemli hedefimiz bölgedeki halkımızın ekonomik ve sosyal gelişimini etkileyecek olan ekoturizm potansiyelini geliştirmek. İki ay önce Türkiye’nin en büyük ve önde gelen iki tur operatörünü getirip bölgeyi tanıttık, burada ’ekoturizm yapılsın’ diye projeler ürettik. Çok beğendiler, paket programlar hazırladılar. Ama bundan sonra ne olur biz de bilemiyoruz. Son yıllarda bir kirlilikle karşı karşıyayız. Büyük Menderes’in kirli akması da kirlilikte en büyük etken. Son yıllarda sürekli uyarmamıza karşın hiçbir yöntem geliştirilemiyor. Göle su takviyesi yapmaktan öteye geçilmiyor. Bu yıl bir alg patlaması yaşanıyor. Ya mekanik veya biyolojik bir mücadele gerekiyor. Öncelikle göl sahipsiz. Sahibinin belli olması gerekiyor. Birçok bakanlığa bağlı. Tek elden yönetilmesi, burada erken uyarı istasyonunun kurulması lazım. İlgili kurumların burada gölün her tarafını gezebilecek bir bot olmalı. Bafa, aynı zamanda bir turizm yolu. Bodrum ile Kuşadası’nı birbirine bağlıyor. Alg patlamasının yaşandığı dönemde bu yolu kullanan herkes bu kokuyu soruyor.”
AZOT VE FOSFOR DEĞERLERİ 10 KAT ARTTI
5 yıldan bu yana gölde araştırmalar yapan Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü, Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Kutsal Kesici, gölde dengelerin altüst olduğunu söyledi. Kesici, “Son beş yıldır düzenli olarak yaptığımız analizlere göre elde ettiğimiz veriler gölde azot ve fosfor oranının arttığı ve oksijenin azaldığını gösteriyor. Geçtiğimiz hafta aldığımız numuneleri İzmir Hıfzı Sıhha Enstitüsü’ne a göndermiştik. Göldeki azot ve fosfor düzeyi alt üst olmuş durumda. Bakanlığın göller için belirlediği değerleri baz aldığımızda Serçin’de 10, Kapıkırı bölgesinde ise 5 kat fazla azot tespit ettik. Yine bakanlığın belirlediği oksijen ötrükasyon sınır değeri 7.5 miligram/ litredir. Bafa gölünde yaptığımız ölçümde ise 3 miligram/litre çıktı. Bafa gölündeki alg çeşidi zehirli bir türdür, karaciğerde birikme yaparak tahribata neden olmaktadır. Özellikle su kuşlarında omurgasızlarda ölüme neden olmaktadır” dedi.
BAFA GÖLÜ’NÜ KURTARMA VE YAŞATMA PLATFORMU:
Büyük Menderes Nehri ile göl arasına yapılan bent nedeniyle doğal su döngüsü bozulup, durgun suya dönen ve ekolojik dengesi bozulan Bafa Gölü ölüyor. Ve göl sınırlarında kullanıma açılan tarım arazilerinde kullanılan gübre ve tarım ilaçlarının yağmur sularıyla göle taşınmasıyla oluşan zehirlerle Bafa Gölü her geçen saniye ölüyor. Kirli atıklarla bozulan su kalitesi nedeniyle gölde “alg” denilen yosunlanmanın olağanüstü boyutlarda artması, Bafa Gölü’nü oksijensiz bırakarak başta balıklar olmak üzere sucul canlıların yüz binler, milyonlar ölçütünde öldürüyor. Gölde her ilkbahar ve yaz aylarında milyonlara varan balık, kuş ve her türlü sucul canlı kaybının yaşanmakta olduğunu görmekten derin bir ıstırap duyan ve “Artık bir şey yapmalı” diye bir araya gelen kişiler, dernekler, platformlar, partililer olarak, sayın yetkililer, görevliler, sorumlular, bugüne dek aldığınızı söylediğiniz hiçbir önlem işe yaramadı. Bafa Gölü can çekişiyor. diyorlar.
YETKİLİLER SADECE BAKIYOR…
Devlet ve hükümet yetkilileri sadece bakıyor. Bakanlık ilgilenmiyor. Hükümet milletvekillerinin hiç umrunda değil.
Büyük Menderes Nehri’nin kirliliğinden dolayı, adeta yok olan Bafa Gölü kirliliğine DSİ hiç bir çözüm, hiç bir önlem almıyor.
Aydın Valiliği’nin sanki hiç haberi yokmuş gibi davranıyor. (Nezir Çetin)