Bir milletvekilimiz Mumcular Karaova’nın tam ortasına, ormanın içine çöplük yapılacağı için kızdı.
Haklıydı.Yedi bin, sekiz bin ağacın kesilmesi söz konusuydu. Ben de kızdım. Ve bu haklı tepkisini dile getirirken de, bir tespit yaptı.
“ Çevreci dernekler sırtını bir yere dayamaması lazım.Her koşul da kelam edebilmesi lazım.Ağaç kesilirken iki laf edemeyen çevreci derneği olamaz.Konuyla ilgili talimat verdik,yeni bir çevreci dernek kuruyoruz.Dernek kurma zarureti var.”
Allahın sopası yok derler.Son iki kendiliğinden çıkan Gündoğan ve Akyarlar yangınları bu tespiti yine doğruluyordu. Çevreci aktivite için sınav gibiydi ama yine tık yoktu çevrecilerden. Emin olduğum çok üzülmüş oldukları.
Halbuki hektarlarca alan yandı, toprağın altı/üstü yandı. Üzerinde ağaç olsun olmasın,orman olsun-makilik olsun-çalı çırpı olsun.Ne olursa olsun önce toprak yandı.O toprağın yine altında üstündeki gözle görülen/görünmeyenler yandı.Yananın tek özelliği canlı olmalarıydı.
Halbuki bir çevreci dernek olsa da çıksa konuşsa..!
Yaşadığımız topraklar üzerindeki yeşil giysi yanıyor, küresel ısınmanın karbondioksitli sonuçlarının iklim değişikliğine yol açmasının en vahim sonuçlarıyla yaşanmaya başlandığı ülkemizde tek bir metrekare yeşillik alanın dahi kaybedilmemesi gerektiğini vurgulasa.Bununla yetinmese kaybedilen yeşil örtünün ancak %20 si yangınlar ile yok oluyor,%65’i yasal düzenlemeler ile tahrip veya yok oluyor dese, siyasilere sitem etse. Ve görevini yapsa,yanan yerleri hemen yeniden yeşile kavuşturma çalışmalarına başlasa.Yerel yönetimler den,yaşayanlardan,halk dan destek alsa.O toprakların seçilmiş vekilleri bu çabayı görse, yardımcı olsa. Ortaya çıkabilecek yasal düzenlemeleri üstlense.
Ama nerede öyle bir çevreci dernek Bodrum’da?
Böyle bir derneğe zaruret giderek artıyor.Çünkü biliyoruz ki bu yangınlar bitmez, tahribatlar durmaz.
Şöyle; misyonu ve vizyonu belli olan bununla kalmayıp,güvenilir-saygın,şeffaf,gönüllülüğe dayalı,yaratıcı-katılımcı,siyasi tarafsızlığa inanan,herkesi kucaklayan ve bilimselliğe önem veren bir dernek.
Ve hemen kolları sıvasa,başlasa çalışmaya.Gündoğan da, Akyarlar da yeşilin toprak ile yandığı yerlerde.
Buralar yandı, benzerlerinde olduğu gibi imara açılacak,yanan yerler betonlaşacak,yine rant a kurban edilecek yanlışına düşmeden çalışsa.
Çevreci dernek toplantılar eğitimler düzenlese,orman idaresi yeni dikilecek fidanları verse,yerel yönetim alanı temizlese,düzenlese,dikim/ekim çukurları açsa ve o toprakların seçilmiş vekilleri bu çalışmaları kollasa desteklese.Yasal düzenlemelere yardımcı olsa.
Ama nerdeeee böyle bir çevreci dernek??
Evet Bodrum Yarımadasında bir çevreci derneğe zaruret var.
Sayın vekilim kurun böyle bir dernek ,örnek olsun benzer yerlere. Ben de çalışayım gönüllü olarak.
Haluk Ortaç
Karadeniz’de HES leri İzmir’de RES leri ve zararlarını insanlara yutturmak için TEMA vakfını kuranların gönüllüsü çok doğru bir fikir vermiş. Kendisi de, Bodrumda Ticaret odalarının gönüllü temsilciliğini yapmış cevre örgütlerine destek olmuştur. Kent konseyinde” Bodrumda çevrecilere kötü davranıyorlar dediğine” bakmayın. Çevrenin yanında duran gerçek aktivitsleri yok etti Haluk Ortaç ve benzerleri. Sermayeler alan mücadelesini sivil gibi görünen dernek , vakıf yada Bodrumdaki gibi YOL adı altında girişimlerle yapınca daha sevimli oluyor, gerçekler saptırılabiliyor .Bence tecrübesini konuşturmuş. GERÇEK TEMA bir kere daha, okumadıysanız AŞAĞIDAKİ BAĞLANTIDA
https://ekolojiagi.wordpress.com/2011/02/08/ve-tema-vakfi%E2%80%99nin-ipligi-pazara-cikti-sermayenin-halki-
uyutmak-icin-kurdugu-%E2%80%98cevre%E2%80%99-tezgahi/