Bodrum basını ile bir araya gelen Başkan Kocadon, Mulğa Belediye Başkanlığına adaylığı ve “önseçim”e girip girmeyeceği konusundaki soruları cevapladı.
Bodrum Belediye Başkanlığı ve Muğla ile ilgili sorulara Başkan Kocadon’un verdiği cevaplar şöyle:
“Muğla’ya adayız. Olmazsa Bodrum ne olacak? Açık ve net söylüyorum. Şu anda Bodrum gibi bir düşüncem yok. Niye yok? Çünkü ben hizmet yapmaya alışmış bir belediye başkanıyım. Bahaneler uyduramam. Bunun için de güç şu anda Muğla Büyükşehir’de. Ben kendimi biraz paslanmış hissediyorum. Meydana karışamıyorsun, limana, otogara, ana arterlere karışamıyorsun. Altyapı büyükşehirde, izinler büyükşehirde. Onların programına uymuyor. İki yıldır Bodrum çarşı içine giremedik. Şundan, bundan izin! Bodrum’da ben kendimi paslanmış hissediyorum. Bu da bana yakışmıyor. Biz icraatı direk uygulayan Belediye Başkanı olarak 15 yıl öyle çalıştık.”
BODRUM’U ŞU ANDA DÜŞÜNMÜYORUM
“Bodrum bir güç. Esasında en büyük sıkıntısı büyükşehirin küçükşehre bağlanmasından kaynaklandı. Biz Büyükşehir’in bu kadar bizim yetkilerimizi elimizden alıp, bizi bu kadar daraltacağını düşünemedik. Ama oldu mu oldu. Yasalara ayrı, uygulamaya ayrı bakmak lazım. Uygulamada bazı esneklikler olabilirdi. Takdir hakkı kullanılabilirdi. Kullanılmadı. Bodrum tek belediye olunca aynı güçle çalışacağımızı zannediyorduk. Ama Büyükşehir Yasası buna müsaade etmiyor. Ben hizmet vermeye alışmış bir belediye başkanıyım, yerimde duramam. Onun için de güç şu anda Büyükşehir’de. Ben kendimi son iki yıldır biraz paslanmış hissediyorum. Meydana karışamıyorsun, limana, otogara, ana arterlere karışamıyorsun. Altyapı büyükşehirde, izinler büyükşehirde. Onların programına uymuyor. İki yıldır Bodrum çarşı içine giremedik. Şundan, bundan izin. Bunun için de zamanla başarılı olamıyorsun. Yok şundan izin, yok bundan izin. Onun için Bodrum’u şu anda düşünmüyorum. Ama şöyle bir gerçek var, derler ki, partiden mi olur, vatandaştan mı olur, siz basından mı olur, müthiş bir baskı oluşursa “Ya Başkan, madem Muğla’dan aday olmayacaksın, tekrar Bodrum’dan olur musun?” diye, yine düşünmüyorum. Benim yapıma uymuyor bu sistem. Sıkıntı bu. Sistemden kaynaklanan bir sıkıntı yaşıyorum. Bu sefer de kendimi kasıyorum. Konuşmak istemiyorum. Dertleştiğiniz zaman insanlar alıp bunu farklı boyutlara taşıyor. Kimi dosya yapıp Genel Merkez’e şikayete gidiyor. Çocuğu şikayet eder gibi! Bir anda istenmeyen asi çocuk oluyorsunuz. Ben esasında haklarımı istiyorum. Bodrum halkına hizmet etmek istiyorum. Vur abalıya! Halbuki bana her vurduklarında ben daha da güçleniyorum. Ben adrenalinden beslenen yapıya sahip bir belediye başkanıyım.Adrenalin seviyesi ne kadar yüksek olursa, kendimi o kadar güçlü hissediyorum, çalışma şevkim artıyor. Bu da bende kendiliğinden bir özgüven patlaması yaratıyor. Ne kadar güçlüyüm ki, vurun Allah vurun Aslanlar gibi oradayım. Yerelin dışında hiçbir yere aday değilim. Benim ne milletvekilliğinde gözüm var ne bakanlıkta gözüm var. Bunu da açık ve net söyleyeyim. Ben yerelim, yerel kalacağım. Ben yerel bir yöneticiyim arkadaşlar. Ya olur, ya olmaz.
ÖNSEÇİME KİMLERLE GİRECEĞİM ÖNEMLİ
“Önseçime kimlerle gireceğim önemli. Eğer benim ayarımda, benim dengimde,Türkiye’ye mal olmuş isimlerse, önseçime girerim. Ama sadece parti içinde, partiye emek sarfetmiş, koşmuş, çaba sarfetmiş, ben de CHP’liyim diye, sadece seçim zamanı adayım diyen arkadaşlarla gireceksem, girmem. Rakiplerim kimse onları görmek istiyorum. Adam hiç ortalıkta yok. Bir tane emek yok, çaba yok. Seçim atmosferine geldiğinde ben adayım, önseçim istiyorum diyor. Maalesef bizim delegemiz, hepsinin birbiriyle kavgası olduğu için, ben onu keseyim, onu kestireyim, olmadık bir isim çıkıyor. Her şeye varım. Kamuoyu araştırmasına varım. Türkiye genelinde, Muğla genelinde varım. Muhtarlarla, seçmenlerle olanlara varım. Türkiye genelinde bile yarışmaya varım. Muğla belediye başkan adayı kim olsun diye. Üyelerle de olur. Ama delegeyle olmaz. Delege 40 yıllık hesabını bugün görmeye çalışıyor. Artık CHP’nin gücüyle bir araya gelenlerl edeğil, CHP’ye güç katanlarla seçime girmek zorundasınız. Bugüne kadar birçok arkadaşımız sadece parti gücüyle o koltuklarda oturuyor.