Bodrum Kent Konseyİ, ‘Doğal SİT Alanları Uygulama Planı’ değişiklik taslağına tepki göstererek, bakanlığa hitaben “yol yakınken bu planın uygulanmasından vaz geçin” diyerek, basın açıklaması yaptılar.
Bodrum Kent Konseyi üyeleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ülke genelinde yaptığı bir çalışmanın sonucu olarak ortaya koyduğu ‘Doğal SİT Alanları Uygulama Planı’nda, ilçeyi de etkileyen 1’inci derece doğal SİT alanı olan bölgelerin, 2 veya 3’üncü derece doğal SİT alanına dönüştürülmesi taslağını eleştirdi. Yoğun yapılaşmaya neden olacak planın, orman arazilerini yok ederek, deniz turizmini de katledeceğini, çevrede iş imkanı yaratmak yerine, Bodrum’da turizmi yok edeceğini anlattılar. 7 Kasım’daki olağanüstü genel kurulda taslağın görüşüleceğini belirtirken, tüm Bodrumlular, sivil toplum örgütü üyeleri ve siyasi parti temsilcilerini “bu bir siyaset değil, yaşamsal bir sorundur. Hiç ayırımsız, tüm siyasileri, vekilleri, parti temsilcilerini, üyelerini; doğaya, işimize, aşımıza, Bodrum’a sahip çıkmaya çağırıyoruz” diyerek davet ettiler.
BODRUM’A SAHİP ÇIKIYORUZ
Değerli Basın Mensupları ve Bodrumlular
Bodrum’a ve ülkemize dair iyi bir haberi paylaşmak üzere burada toplanmış olmayı çok isterdik. Ne yazık ki, sizlerin de bildiğiniz üzere durum çok vahim. Türkiye’de ve dolayısı ile Bodrum’da da kıyılarımız, orman arazilerimiz, hazine arazileri tehdit altında. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan ve kurumların görüşüne sunulan ‘Doğal Sit Alanları Uygulama Planı’nda, 1.derecede doğal sit alanı olarak belirlenmiş özellikle de kıyı şeridinde bulunan orman niteliğindeki hazine arazileri, 2. ve 3. Derecelere indiriliyor. Onun yerine, Ortakent-Bitez-Gürece-Yahşi gibi yerleşim yerlerini 3.derece sit alanı ilan ederek “koruma” altına alıyor.
Bunlar ne demek: Daha önce hiçbir şekilde dokunulamayan araziler, ormanlar; “nitelikli izin adı altında ve kontrollü kullanım koşulu ile” kurulun onayıyla imara açılarak, inşaat yapılabilir. Yerleşim yerlerindeki değişiklik ile de, kurula başvurmadan inşaat yapılamaz.
Şimdi yetkililere soruyoruz:
- Bu planlama ihtiyacı nereden doğmuştur. Hangi gerekçelere dayandırılmaktadır.
- Resmi Gazetede 20/8/2016 yayınlanan 6745 sayılı kanunun 80. Maddesindeki özetle: 49 yıllık tahsisler; kurumlar, gümrük vb. vergisi ve işveren sigorta muafiyetleri; yatırım kredi faizlerinin 10 yıl süreyle devlet tarafından ödenmesi ve … “yatırımların proje bazında desteklenmesi” şeklinde ifade edilen bu yasa ile, bu arazilerin yatırıma, inşaata açılması hazırlığı mıdır?
- Bu planın doğuracağı yapılaşmanın açacağı nüfus artışı bilimsel bir projeksiyona dayanmakta mıdır – sonuçları hesaplanmış mıdır?
Bu plan onaylanırsa, Bodrum’u bekleyen katliam şöyledir: “ Kara Ada, 1’inci dereceden 2’inci dereceye, 1’inci derece doğal sit alanları olan Kisebükü, Yalıkavak Küdür Yarımadası, Haremtan Tephesi, Değirmenler Burnu, Pedasa Antik Kenti’nin bulunduğu Konacık Mahallesi ormanlık alanı, Bodrum’un girişindeki Yokuşbaşı Mahallesi sağlı sollu olarak mavi yolculuğun başladığı İçmeler’den Kisebüküne kadar olan koylar; Göltürkbükü, cennet Yalı mahallesi koyları 2’inci ve 3’üncü derecelere” çıkarılarak yapılaşmanın önü açılacaktır.
Bodrum Kent Konseyi yürütme kurulu olarak diyoruz ki:
Anayasa’nın 56. Maddesi’ne (Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir) dayanarak;
1) Kamuya, hazineye ve yerel yönetimlere ait doğal varlıkların (orman, mera ve makiliklerin; sulak alanların, kıyıların; doğal ve tarihi SİT alanlarının; kurum ya da kişilere tahsis edilmesine, imara açılmasına karşıyız.
2) Yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının iradesine rağmen; siyasi iradelerin kent kimliğini değiştirecek planlama ve girişimlerde bulunmasına karşıyız.
HERKESİ 7 KASIM’DA GÖRÜŞ BİLDİRMEYE ÇAĞIRIYORUZ
Yapılacak inşaatlara yakın bölgelerdeki arazilerinin değerleneceğini, çocuklarına iş imkanı açılacağını düşünen vatandaşlarımıza, otelcilerimize sesleniyoruz. Bugünün üç katı yapılaşmaya, ne alt yapı, ne su, ne yol dayanamaz. Denizlerin kirlendiği, koyların, ormanların yok olduğu bir Bodrum’da ne yat turizmi olur, ne kara turizmi? Ne iş olur, ne aş.
07 KASIM 2016 PAZARTESİ GÜNÜ SAAT 14.00’DE HERODOT KÜLTÜR MERKEZİ’NDE BÜTÜN BODRUMLULARI KONSEYİMİZİN TEK GÜNDEM MADDESİ İLE YAPACAĞI OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL’A DAVET EDİYORUZ.
BİR DİĞER DAVETİMİZ DE ÇEVREve ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI’NADIR.
SORDUĞUMUZ SORULARIN YANITLARINI BİZİMLE PAYLAŞIN.
GELECEK KUŞAKLARA SORMA ŞANSINIZ YOK AMA ONLARIN DOĞAL YAŞAM ALANLARINI DARALTIR, TARİHİ VE DOĞAL DEĞERLERİNİ YOK EDERKEN ÜLKENİN GELECEĞİNİ BELİRLEDİĞİNİZİN FARKINDA OLUN LÜTFEN.
GELİN YOL YAKIN İKEN, BU PLANIN UYGULANMASINDAN VAZ GEÇİN.
BODRUM KENT KONSEYİ
Oldum olası bu doğa talanının nedenini anlayamadım..herşey paramı?! önemli olan insanca yaşamak değilmi..
bırakın doğayı rahat..burayıdamı İstanbul’a döndürmeye çalışıyorsunuz?! beton yığını yeşili az, havası nemli ve kurak bir bodrum! Bu sezon kötü geçti ticari olarak bodrumda..gelecek sezon daha kötü geçecek..çünkü yerli yabancı turistlerin hepsinin asıl aradığı sadece doğa, güneş, deniz..5 yıldızlı, halkı deniz kıyısına sokmayan oteller değil!
Doğal alanları katlederek yalnız turizmi değil önce sağlıklı yaşamın sonunu getiriyoruz Sonra da dünyadan bu barbarlığın kabullenilmesini bekliyoruz !..
Ne yazık !..