Çocuk istismarı aklanamaz!!!

Beş yaşından bugüne kadar baba ve abi tarafından istismar edilen çocuğun davasının ilk duruşması dün Bodrum Adliyesi’nde yapıldı.

“Sistematik istismarın etkin kovuşturulması için, tarafsız ve sanıkların gerçek adalet ilkesine göre cezalandırılması için bu davayı takip ediyoruz, edeceğiz” diyerek çağrı yapan Bodrum Kadın Dayanışma Derneği’nin , duruşmanın ardından yaptığı basın açıklaması şöyle:

“Dün Bodrum Kadın Dayanışma Derneği’nin destek çağrısında bulunduğu ensest davasının ilk duruşması BKD’nin avukatlarından Av. Meltem Anayaroğlu ve Av. Evrim İnan, Muğla Barosunu temsilen Av. Cavidan Karaöz Özyiğit ve Av. Meltem Salman’ın katılımı ile gerçekleşti.
Patriyarkanın (erkek egemen sistem) ve onun siyasi iktidarları tarafından kutsal ve güvenli alan olarak tanımladığı ev’in içerisinde yıllar süren cinsel saldırı ve şiddet sarmalının bir örneğine daha tanıklık ettik.
5 yaşından beri babasının ve abisinin sistematik cinsel şiddetine maruz kalan genç kadın, diğer aile fertlerinin duygusal ve psikolojik baskılaması sonucu abiye karşı yaptığı şikayetten vazgeçtiğini beyan etti. Şikayetin geri çekilmesine rağmen abi F.P. soruşturma evresinde ve mahkemede de verdiği ifadede KIZKARDEŞİNE YÖNELİK GERÇEKLEŞTİRDİĞİ CİNSEL İSTİSMARI itiraf etmişti.
Oysa genç kadının soruşturma sürecinde ve dün mahkemedeki anlatımlarının satır aralarında ve beden dili ile ifade şeklinde, abinin de cinsel şiddet eylemlerine maruz kaldığı ve baskı altında kaldığı açıkça anlaşılmaktaydı. Kaldı ki, sanık olan abi, genç kadın ile aralarında geçenleri bizzat mahkeme huzurunda masumlaştırarak anlatmıştır. Dolayısıyla ifadeler birbirinden önemli derecede çelişmiştir. Mahkeme heyeti ise bir erkeği daha aklamak ve/veya kollamak pahasına ve sanığın suçunu kabul etmiş olmasına odaklanmak yerine, genç kadının şikayetini geri çektiği kısma odaklanarak, gerçeğin ortaya çıkmasına değil “şikayet yok” sözcüklerine dayanarak, abinin tahliyesine karar verdi. Bu da bize çocuklara dahi olsa “şikayet yoksa” (ki suç tarihlerinde o bir çocuktu) “suç’ta ceza da yoktur” ‘un en güzel örneği dün ki duruşmada tekrar sergilendi.
Babanın cinsel saldırı ve şiddetiyle ilgili tanıklığın da, genç kadın tarafından tüm ayrıntıları aktarabilen ifadesi sonrası mahkeme heyeti, babanın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 8 Eylül’de saat 9.30’da yapılacak.
Bir genç, çocuk ya da kadın için adalete erişimin zorluklarının yanı sıra, şikayet yükü ile de suça ve şiddete maruz kalanlara yüklenmesi ile nasıl cezasızlık sistemi ile karşı karşıya kaldığımızı da bu davada görmüş olduk. Bir diğer konu ise, Bodrum Ağır Ceza Mahkemesinde 1 yıldan fazladır “kurulamayan” Adli Görüşme Odası (AGO) nedeniyle genç kadın ve avukatı Meltem Anayaroğlu, Bodrum Kadın Dayanışma Derneğinden şiddet alanında destek veren kadın ile sabah 06:00’da yola çıkmak zorunda bırakılarak, başka bir ilde bulunan AGO’ya gitmek zorunda kalmıştır. Adli görüşme odaları, şiddete maruz kalan çocuklar ve şiddete maruz kalan kadınlar için uygulanması gereken bir kazanım ise de bu kazanımın Bodrum adliyesinde hala öncelenmediği, dolayısıyla bu alanda etkin bir adli sürecin hedefler arasında yer almadığı çok açıktır. AGO’lar çocuğun/kadının ifadesinin teknik koşullar ile kayda alınmasını ve böylece tekrar tekrar anlatmak zorunda bırakılmaksızın suç eylemleri hakkında bilgi edinmeyi sağlıyor. Hukuka ve adalete erişimin zorlayıcılığı, şiddete maruz kalanları yıldırma politikasından başka bir şey değildir.
Soruşturma aşamasında ifade edilenleri tekrar anlatmak zorunda kalması, genç kadının maruz kaldığı şiddeti yeniden ve yeniden anlattırarak tekrar travmatize etmesini sağlamıştır.
Bugün gördüğümüz şu ki, iktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğini ifade etmekle beraber, şiddete maruz kalanların adalete erişimini kolaylaştırmayacakları ve bu yönde samimi ve etkin çalışmalarının olmadığını açıkça göstermektedir. Biz kadınlar bu davayı takip etmeye, genç kadına failler tarafından yaşatılan tüm sistematik şiddet eylemlerine dair etkin cezalandırılmaları için, hukuk mücadelesinin takipçisi ve taraf olmaya devam edeceğiz.
8 Eylül 2021 tarihinde, saat 9.30’da tüm kadınları adliyeye, dayanışmaya çağırıyoruz!”
#YaşasınFeministMücadelemiz
#YaşasınKadınDayanışması
#Tarafız! #ErkekAdaletDeğilGerçekAdalet #ÇocukİstismarıAklanamaz
#İstanbulSözleşmesiBizim #Vazgeçmiyoruz!